7 Ekim 2013 Pazartesi


Bekir Ustanın “Sözlüğünü” zaman zaman açar bir daha okurum.
Ve her defasında aynı zevki alırım.
Bir “sözlük” ancak bu kadar açıklayıcı olabilir…
Ve de düşündürebilir.

Mustafa Tuğrul Turhan

 
Sözlük...

O zaman siyaset sözlüğünü yeniden ve baştan yazmak gerekiyor.
Aylığını bordro üzerinden alan vatandaşların, henüz ödenirken haberleri olmadan aylıklarından kesilen ve çok kazananlar ile zenginlerin asla vermedikleri paranın adı:
Vergi...
İşte böyle yoksulların çoluk-çocuklarının rızkından kesilen ve adı "vergi" olan paraların toplandığı yer:
Hazine...
Sonra o parayı ele geçirmek için açıkgözlerin kurdukları anayasal örgütlere verilen isim:
Siyasi parti...
Açıkgözlerin en açıkgözü:
Lider...
"Vergi"
lerin toplandığı "Hazine"yi ele geçirmek için, "Lider" başkanlığında itişip kakışmalarının ve tepinmelerin genel adı:
Siyaset...
O itişip kakışma ve tepinme sonunda "vergi"lerin toplandığı "Hazine"yi ele geçiren taraf:
İktidar...
O itişip kakışma sonunda "vergi"lerin toplandığı "Hazine"yi elinden kaçıran ve durmadan "Bu nasıl iktidar?" diyen öbür taraf:
Muhalefet...
*
Sonrasını zaten biliyorsunuzdur.
"Vergi"lerin toplandığı "hazine"yi ele geçiren "iktidar", işin rezilliğini çıkartır.
Ve bir gün tekrar vatandaşa "peki, malı kim götürsün?" sorusunun sorulması

gerektiğine karar verilir.
O nedir:
Seçim...
Malı kimin götüreceğine karar veren ortak eğilimin adı:
Milli irade...
"Vergi"lerin toplandığı "Hazine"nin etrafında kopan bu kızılca kıyametin geneli:
Demokrasi...
Pekiii...
Verdiği "vergi"lerin toplandığı "Hazine"nin her seferinde "iktidar" tarafından "demokrasi" içinde soyulmasına canı sıkılan ve her seferinde "Bunlar da hırsız çıktı" diye zıplayanlara ne denir:
Halk...

Bundan iyi tarif bulamazdınız zaten.

Bekir COŞKUN                                                                                    03.03.2006

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder