Ne Farkı Var
Kara Haber’in Trafik Canavarından?...
Trafik Canavarı deyimini hatırlarsınız, söylene söylene hepimizin aklına öyle yerleştirildi ki, sanki bu “canavarın” bir gizli güç olduğu algısı oluştu toplumda...
*
Oysa
trafik canavarı dediğin; sen, ben, bizim oğlan...
Alkollü,
hızlı ve kuralları çiğneyerek araç kullanan kimse o...
*
Şimdi
de “Kara Haber” lafı üretildi...
Her
şehit haberi böyle veriliyor artık...
“Kara
haber, bugün şuradan geldi, buradan geldi...
Tıpkı
trafik canavarı gibi oldu bu “kara haber”...
*
İyi
de aslında adı konulmamış bir iç savaşın ürünü değil mi o kara haberler?..
Senin,
benim, bizim eserimiz değil mi?...
*
Yıllarca
Kürt diye bir şey yoktur, Kürt, çok şiddetli kış olan doğuda karda yürüyen
insanların ayaklarından çıkan “kart kurt” seslerinden türetilmiştir diyerek
gerçekleri reddeden,
Sonra
birden bire yön değiştirip, evet bu ülkede Kürt sorunu vardır; bunun çözümü
için de açılım yapmak lazımdır diyen ve buna “Çözüm Süreci” diyen,
PKK
ile Oslo’da, Kandil’de defalarca görüşmeler yapan,
Meclis’te
bulunan Kürt partisi milletvekillerini talimat almaları için İmralı’ya Abdullah
Öcalan’a görüşmeye gönderen,
Habur
kapısında teslim olan PKK’lıları, sınırda kurulan “mobil mahkemelerde” sözde yargılayıp
derhan serbest bırakan,
Bu
süreçte PKK’nın silahlı güçlerinin memleketi terk edeceğini, ancak bunun
güvenlik güçleri tarafından izlenmeyeceğini söyleyen,
Bu
kapsamda PKK’nın güneydoğu’da kentlerde silah depolamasını görmezden bilmezden
gelen,
Tam,
sona gelindi deyip Dolmabahçe’de ortak açıklama yapılmasının ertesi günü,
aniden bundan dönüp, Kürt sorunu diye bir şey yoktur havasına geçen ve ağdalı
bir milliyetçiliğe bürünen,
Bizler
değil miyiz?..
*
Bizler
değil miyiz, bütün bunlar olup biterken, bu politikaları uygulayanları tek
başına iktidar yapanlar?...
Bizler
değil miyiz, bütün bunlar yaşanırken sorunun barış içinde çözümü için tutarlı
politikalar üretemeyen sözde muhalefet liderlerini yıllarca koltuklarında
oturtanlar?...
Bizler
değil miyiz, memlekette oluk oluk kan akarken, hiçbir şey olmuyormuş gibi kendi
kalbinin kabuğunda yaşayanlar?...
Bizler
değil miyiz, güneydoğuda 500 bin çocuk bir yıldır okula gidemezken kendi
çocuğunu hangi koleje vereceğinden başka derdi olmayanlar?...
Bizler
değil miyiz, güneydoğuda esnaf kepenk kapatıp, insanlar yuvalarını terk
ederken, kılı bile kıpırdamadan daha lüks otomobil, daha büyük ev alma hırsıyla
yanıp tutuşanlar...
*
Peki,
öyleyse ne farkımız var, alkollü, hızlı ve kuralsız araç kullanıp yolları kan
gölüne çeviren sorumsuzlardan?..
*
Ne
farkı var, kara haberin trafik canavarından?...