Şip Şak Medya!..
Bir
eğlence programının bayan sunucusu, normal bir dekolte giyiyor, AKP’nin sözcüsü
katıldığı bir başka programda, “Dün bir
kanaldaki, yarışma programında sunucu öyle bir kıyafet gitmiş ki olmaz bu yani.
Kimseye karıştığımız yok ama çok aşırı. Dünyada da kabul edilemez” diyor…
Ve
hemen ertesi gün, eğlence programını yayınlayan kanal, o sunucunun işine son
veriyor.Bunu sakın hafife almayın…
Memleketin hali pür melalini ortaya koyması bakımından son derece önemlidir…
Askeri vesayeti sona erdirdik diye kasıla kasıla gezen arkadaşların, kendi sivil vesayetlerinin hangi noktaya geldiğinin en somut göstergelerinden birisidir.
*
Askeri vesayet olduğu iddia edilen zamanlarda “tak şak paşalar” vardı, şimdi “şip şak
medya” var…
Gitti “tak şak paşa”, geldi “şip şak medya”!.
İki vesayet arasındaki fark budur!..
“Tak” gitmiş, “şip” gelmiştir!
Ama “şak” aynı kalmıştır!
Yani, “vesayet”, vesayet olmaya devam etmektedir.
Bu medyaya, “tak” diye emretmeye bile gerek yoktur!..
Leb demeden leblebiyi hemen anlamakta ve “şip” diye derhal gereğini yapmaktadır!.
Siyasi iktidarın şu veya bu temsilcisinin ağzından çıkan bir söz üzerine TV dizilerinin akışını değiştirmekte, kadın oyuncuların kostümlerini kapalı hale getirmekte, içinde rakı sözcüğü geçiyor diye bir türkünün okunmaması istenmişse, o türküyü repertuarından kaldırmaktadır.
Çünkü leb deyince leblebiyi anlamayanların başına gelenleri göre göre, kavrama yeteneği iyice gelişmiştir.
Vesayet sahipleri, daha sonra sözlerini şu veya bu şekilde tevil etmeye çalışıp, “isim vermedim tarif ettim” demeye getirse de, “öyle demedim, şöyle dedim” dese de, “şip şakçı medya” bunun da samimi olup olmadığını hemen anlamaktadır.
Ne söylenirse söylensin, anlatılmak isteneni anlamakta üstüne yoktur!
*
Velhasıl, basın özgürlüğü de, yayın özgürlüğü de “had safhadadır.”
Yazılı ve görsel basınımız, vesayet sahiplerinin ağzından çıkanı “emir sayma özgürlüğünü” sonuna kadar kullanmaktadır.
Halkın sesi mi, gerçekler mi?
O da neyin nesidir?
Şip şakçı medya için özgürlük, iktidara yakın olup, düzeni devam ettirmek, Ranttan “pay kapmak” değil midir?
E öyleyse?
Haktan, hukuktan, halktan söz edip, bu “özgürlüğü” kaybetmenin ne alemi vardır?..
Alt tarafı, bir iki sunucu, birkaç köşe yazarının işine son verilecektir.
Bu kadar basittir!
Koskoca medya, kaz gelecek yerden tavuğu mu esirgeyecektir?..
Mustafa Tuğrul
Turhan
Baskılar artıyor, en deneyimli gazeteciler, yorumcuların bile hükümete destek olduklarını duydukça nereye gidiyoruz! diyesim geliyor ama zaten geldiğimiz nokta bunu apaçık ortaya seriyor, Artık bize yapılanları "KANIKSADIK"
YanıtlaSilGene güzel bir yazı ...
YanıtlaSil