Rüşvet ve
Delil...
Hadi
geçmiş olsun...
17
Aralık yolsuzluk soruşturmasını yürüten savcı, iş adamı Rıza Sarraf, İçişleri
eski bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler ve Ekonomi eski bakanı Zafer
Çağlayan’ın oğlu Salih Kaan çağlayan’ın da aralarında bulunduğu 53 kişi
hakkında takipsizlik kararı verdi...
*
Böylece
“adalet”, yani AKP adaleti tecelli etmiş oldu...
*
Kararın
gerekçesi mi?
"Usulüne
uygun delil toplanmadığı, suçun unsurlarının oluşmadığı ve herhangi bir örgüte
rastlanmadığı..."
*
Ayakkabı
kutuları, para sayma makineleri, kol saatleri, garanti belgeleri v.s delil
sayılmadı demek ki...
*
E,
bu işlerde neyin delil sayılıp sayılmayacağını, yıllar önce yürütülen ve
kamuoyunda “ Civangate Skandalı” olarak bilinen yolsuzluk soruşturmasında, zamanın
Emlak Bankası Genel Müdürü Engin Civan’a rüşvet vermekle suçlanan işadamı Selim
Edes’in mahkemede; Civan’ın aldığı rüşveti reddedip,” belgesi var mı” demesi
üzerine,“rüşvetin belgesi mi olur pezevenk” şeklinde verdiği “veciz” cevaptan herkes
öğrenmişti zaten...
*
17
Aralık soruşturmasını yürüten savcısının kararı, bu “ünlü sözü” pekiştirmiş
oldu sadece(!)
“Usulüne
uygun delil olmadığından” dedi o savcı...
*
Ya
17 Aralıktaki soruşturmayı yürüten diğer savcılar...
Onlar
neyin delil olup olmadığını, delilin nasıl toplanacağını bilmiyor muydu?
*
Hangi
savcı cumhuriyetin savcısı...
Hangisi
hükümetin?
Hangisi
paralelin?
Karışık
vesselam...
Böyle
saça böyle tarak...
*
Bu
kararla birlikte, 17 Aralık sürecinde 4 bakanın istifa etmesinden sonra AKP’nin
üye vermemesi nedeniyle kurulamayan, ha kuruldu ha kurulacak diye zaman
geçirilen, kurulduktan sonra bir türlü çalışmayan, buna karşılık geçtiğimiz gün
çalışmak için ek süre isteyen TBMM soruşturma komisyonu da çalışmadan görevini
tamamlamış oldu...
*
Gözleri
aydın (!)
Çalışmadan
beklediklerine değdi (!)
Suya
sabuna dokunmadan sıyrıldılar işin içinden...
“Savcılık
takipsizlik verdiğinden” deyip, bitirecekler soruşturmayı...
Adalet
tecelli etti mi etti(!)
Öyleyse
soruşturma da bitti...
Peki,
iyi de o dört bakan niye istifa etti...
*
Kara kedi nerede? Ağaca çıktı. Ağaç nerede? Balta
kesti. Balta nerede? Suya düştü. Su nerede? İnek içti. İnek nerede? Dağa kaçtı.
Dağ nerede? Yandı, bitti, kül oldu...
Mustafa
Tuğrul Turhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder