17 Ekim 2014 Cuma

Rüşvet ve Delil...

Hadi geçmiş olsun...
17 Aralık yolsuzluk soruşturmasını yürüten savcı, iş adamı Rıza Sarraf, İçişleri eski bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler ve Ekonomi eski bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Salih Kaan çağlayan’ın da aralarında bulunduğu 53 kişi hakkında takipsizlik kararı verdi...
*
Böylece “adalet”, yani AKP adaleti tecelli etmiş oldu...
*
Kararın gerekçesi mi?
"Usulüne uygun delil toplanmadığı, suçun unsurlarının oluşmadığı ve herhangi bir örgüte rastlanmadığı..."
*
Ayakkabı kutuları, para sayma makineleri, kol saatleri, garanti belgeleri v.s delil sayılmadı demek ki...
*
E, bu işlerde neyin delil sayılıp sayılmayacağını, yıllar önce yürütülen ve kamuoyunda “ Civangate Skandalı” olarak bilinen yolsuzluk soruşturmasında, zamanın Emlak Bankası Genel Müdürü Engin Civan’a rüşvet vermekle suçlanan işadamı Selim Edes’in mahkemede; Civan’ın aldığı rüşveti reddedip,” belgesi var mı” demesi üzerine,“rüşvetin belgesi mi olur pezevenk” şeklinde verdiği “veciz” cevaptan herkes öğrenmişti zaten...
*
17 Aralık soruşturmasını yürüten savcısının kararı, bu “ünlü sözü” pekiştirmiş oldu sadece(!)
“Usulüne uygun delil olmadığından” dedi o savcı...
*
Ya 17 Aralıktaki soruşturmayı yürüten diğer savcılar...
Onlar neyin delil olup olmadığını, delilin nasıl toplanacağını bilmiyor muydu?
*
Hangi savcı cumhuriyetin savcısı...
Hangisi hükümetin?
Hangisi paralelin?
Karışık vesselam...
Böyle saça böyle tarak...
*
Bu kararla birlikte, 17 Aralık sürecinde 4 bakanın istifa etmesinden sonra AKP’nin üye vermemesi nedeniyle kurulamayan, ha kuruldu ha kurulacak diye zaman geçirilen, kurulduktan sonra bir türlü çalışmayan, buna karşılık geçtiğimiz gün çalışmak için ek süre isteyen TBMM soruşturma komisyonu da çalışmadan görevini tamamlamış oldu...
*
Gözleri aydın (!)
Çalışmadan beklediklerine değdi (!)
Suya sabuna dokunmadan sıyrıldılar işin içinden...
“Savcılık takipsizlik verdiğinden” deyip, bitirecekler soruşturmayı...
Adalet tecelli etti mi etti(!)
Öyleyse soruşturma da bitti...
Peki, iyi de o dört bakan niye istifa etti...
*
Kara kedi nerede? Ağaca çıktı. Ağaç nerede? Balta kesti. Balta nerede? Suya düştü. Su nerede? İnek içti. İnek nerede? Dağa kaçtı. Dağ nerede? Yandı, bitti, kül oldu...

Mustafa Tuğrul Turhan






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder