ZABITA, POLİS, İŞLETMECİ ÜÇGENİNDE GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ..
Eğlence mekanlarından kaynaklanan gürültü sorunu,
gerek tatil yörelerinin, gerekse büyük kentlerin önemli sorunlarından biri...
Gürültü üzerine çok yazıldı çizildi. Bugün de
Hürriyet köşe yazarı Mehmet Y. Yılmaz yazmış...
"Bodrum’da bir mekânda canlı müziğin 03.00’e
kadar sürdüğünü, yetkili mercilere iletilen şikâyetlere rağmen bunun bir türlü
engellenemediğini yazmıştım. Eğer bu amaçla rüşvet alınıyorsa mahalle
sakinlerine pay dağıtılmasını rica etmiştim! Bodrum Belediye Başkanı, yazım üzerine,
bu konuda attığı adımları belgelemek yerine, benim orada olacağım tarihlere
karar vermeyi tercih etmiş. Haliyle benim de diyeceklerim var." diyor...
Ve gürültü konusunda Türk Ceza Kanunun 183
maddesinin "başka bir kimsenin sağlığının zarar görmesine yol açacak
şekilde gürültüye sebep olan kişinin iki aydan iki yıla kadar hapis veya adli
para cezasıyla cezalandırılacağını hükme bağladığını,
Polis Vazife ve Selahiyet Yasasının 14 maddesinde
"Şehir ve kasabalarda gerek mesken içinde ve gerek dışında saat 24.00’ten
sonra her ne suretle olursa olsun civar halkının rahat ve huzurunu bozacak
surette gürültü yapanların polisçe men olunacağı, bu yasağı dinlemeyenler
hakkında Ceza Kanunu’nun 546’ncı maddesine göre takibat yapılacağı” hükmünün
yer aldığını,
Kabahatler Kanunu’nun 36’ncı maddesinde,
"başkalarının huzur ve sükûnunu bozacak şekilde gürültüye sebep olan
kişiye veya işletme sahibine idari para cezası verileceği, idari para cezasına
kolluk veya belediye zabıta görevlilerince karar verileceğinin" belirtildiğini
yazarak, ilgililerin bu konudaki yetki ve sorumluklarını hatırlatıyor...
Sonra da bu yetkilere rağmen, kamu görevlilerinin
görevlerini yerine getirmemelerinin nedeni ne olabilir diye soruyor ve
"Ben söyleyeyim:
1. Kamu yöneticisi işinin gereklerini yerine
getirmeyen, yetersiz bir kişidir. Maaşını alıp emeklilik yaşının gelmesini
bekliyordur.
2. Kamu yöneticisinin emrindeki kamu görevlileri,
yöneticilerini deyim yerindeyse sallamıyordur.
3. Kamu görevlileri, görevlerinin gereklerini yerine
getirmemek için rüşvet alıyorlardır.
Bu üç ihtimalden biridir söz konusu olan."
diyerek kendi sorusunu kendisi yanıtlıyor...
*
Geçen yıl ben de Turgutreis'teki otellerden ve
barlardan yayılan müzik sesiyle ilgili Bodrum Zabıtasıyla epey uğraşmış, ama
netice alamamıştım...
Mehmet Y Yılmaz çok haklı; kamu görevlilerin görevlerini
layıkıyla yapmamalarının bir nedeni mutlaka olmalı ve açık söylemem gerekirse bence,
bunun temel nedeni Yılmaz’ın nezaketen 3. Şıkta belirttiği rüşvet olgusu...
*
Ve bu menfaat ilişkisi işi, Bodrum’dan misliyle
fazlasıyla büyük kentlerdeki eğlence mekanlarının işleyişinde geçerli...
Bodrum, sayfiye yeri olarak belki sadece yaz
sezonunda gürültüyü yaşıyor, ama ya büyük kentler öyle mi?
Her mevsim vur patlasın çal oynasın...
Mesela bizim Yenimahalle ve Çankaya bölgesi...
Önüne gelen restoran, kafe, kıraathane “canlı müzik”
adı altında gürültü çıkartıp müziği de katlediyor, çevreyi de...
Neredeyse, artık küçük büfeler de bile canlı müzik
yapılacak...
Kebapçılar da canlı müzik, pideci de bile canlı
müzik yapılıyor...
Ve bunların çoğunun
canlı müzik yapma izni bile yok..
*
Çünkü canlı müzik denilen her türlü elektrikli
aletle, yani, cd çalarak v.s de olsa müzik yayını yapılabilmesi için, iş yeri
açma ve çalışma ruhsatına ek olarak, bir de canlı müzik yayını yapma ruhsatı alınması
gerekiyor..
Bu ruhsatı alabilmek için de hoparlörlerin
yerlerinin dahi gösterildiği bir müzik yayını tesisat şemasına uygun sistem
kurulduktan sonra, Ankara’da faaliyet gösteren, yasal desibel (ses düzeyi) yüksekliğini
ölçerek, çevreyi rahatsız etmediğine onay vermek suretiyle, müzik
sistemi kontrol ve düzenlemesi yapan yetkili bağımsız şirketlerden birinden belge
alınmasını takiben ilgili belediyeye başvurarak, saat sınırının da belirtildiği canlı
müzik ruhsatı almak gerekiyor..
Fakat ne yazık ki, birçok işletme bu izni almadan
müzik yayını yapıyor, izin alanlar da kontrol edilmediği için yasal desibel sınırlarını
veya saat sınırını aşarak gece geç saatlere kadar müzik yayını yaparak çevreyi
rahatsız ediyor...
*
Oysa iş yeri açma ve çalışma yönetmeliğinin ilgili
maddelerinde belirtildiği üzere, canlı müzik izni verirken belediyelerin
gözetmeleri gereken ilk kriterin, o bölgede oturan insanların huzur ve sükunu olması
gerekiyor...
Ayrıca, o yerde eğlence mekanı açılmasında bir
sakınca olup olmadığının ilgili emniyet müdürlüğünden sorularak, sakınca olmadığına
dair belge almak icap ediyor...
Ama nerede?..
Hangi yasamız amacına uygun çalışıyor ki, bu
yönetmelik çalışsın...
Belediyeler, her isteyene, işleteceği mekan
konutlara çok mu yakın, insanlar rahatsız olur mu, huzur ve sükun bozulur mu?
demeden canlı müzik izni veriyor...
*
Sonra birileri, bir gece canlı müzik yayınından
rahatsız olup da belediye zabıtasına nezdinde şikayetçi olursa, Zabıtanın
şikayet edilen mekanla ilgili bir işlem yapabilmesi mümkün olmuyor, çünkü
yetkisi bulunmuyor...
Zabıtada ses düzeyi ölçen cihaz olmuyor, sizin
şikayetiniz Çevre Koruma ve denetleme müdürlüğüne intikal ediyor, bu müdürlüğün
elemanları bir başka gece gelip şikayet edilen mekanın müzik sesi seviyesini
ölçüyor...
Ve genellikle her şey kuralına uygun çıkıyor...
Yani şikayet anında denetlenmiyor, sonrasında da
haberli mi habersiz mi denetleniyor Allah kerim..
*
Polis deseniz, harekete geçirebilmeniz asla mümkün
olmuyor...
O size akıl veriyor, kendi kuruluş yasasına göre
yetkileri ve görevleri olmasına rağmen, insanların bilgisizliğinden
yararlanarak, gürültü denetleme işinin belediyenin görevi olduğunu söyleyip
kenara çekiliyor...
Siz, gürültüye müdahale yetkileri olduğunu söyleyip,
görevlerini yapmaları konusunda ısrar ederseniz, şimşekler size dönüyor; bize
görevimizi mi öğreteceksin diye azar bile işitiliyor...
*
Sonuç; bu ülkede kamu görevlilerinin genelinde
olduğu gibi, polis ve zabıta da yasa ve yönetmeliklerden kaynaklanan gürültüyle
ilgili görevlerini layıkıyla yapmıyor...
Elde kanıt olmasa da bunun en büyük nedeninin,
eğlence mekanlarının polis ve zabıta ile “rüşvet” v.s şeklinde menfaat ilişkisi
içinde bulunmaları olduğu düşüncesi ağır basıyor...
Hal böyle oluca da gürültü kirliliği önlenemiyor ve
çevreyi olumsuz etkilemeye devam ediyor...
--0--
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder