12 Kasım 2013 Salı

Kasım Güneşi...

Beni bu güzel havalar mahvetti diyen Orhan Veli’yi hatırladım...
Pırıl pırıl yanan Kasım güneşinde bugün...
Sonra hapisteki yurtseverler geldi aklıma...
Acaba, hava onlar içinde güneşli mi diye sordum kendime?
Suçluluk hissettim...
Sonra Nazımın, mapusta ilk kez güneşe çıkarıldığı ana dair olan şiirinin,
“Bugün pazar.
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün/bu kadar benden uzak/ bu kadar mavi/ bu kadar geniş olduğuna şaşarak/ kımıldamadan durdum.
Sonra saygıyla toprağa oturdum, dayadım sırtımı duvara.
Bu anda ne düşmek dalgalara, bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
Toprak, güneş ve ben…
Bahtiyarım…”
Diyen mısraları döküldü dudaklarımdan...
Bir hüzün çöktü içime...
Ne hükümetin valisi olduğunu gerine gerine söyleyen Adana’daki valinin zırvaları...
Ne bu vali için İçişleri bakanlığı inceleme başlatırken, Başbakan’ın, “kusura bakmasınlar, valilerimizi de böyle provokatif eylemlere kolay kolay yedirmeyiz” açıklamasını yapması...
Ne Gürsel Tekin’in, Tayyip Erdoğan’a dünya lideri diyen Sarıgül’e, “aklını peynir ekmekle yemiş” demesi...
Ne Tayyip Erdoğan’ın, olacak torununun bir adının da Ali olacağını ilan ederek, Alevi ve Caferi yurttaşlara şirin görünmeye çalışıp din ekseninde siyaset yapmaya devam etmesi...
Ne Levent Üzümcünün Sosyalist Enternasyonaldeki konuşması...
Ne Başbakanla arası nane molla olan Bülent Arınç’ın bugünkü AKP grup toplantısına katılmaması...
Ne Fenerbahçe’nin, Galatasaray’ı yine yenmesi...
Ne dünyanın en pahalı benzinini bizlerin kullanması...
Ne emekliye çalışana, önümüzdeki yıl da komik bir zam yapılacak olması...
Ne AKP iktidarının, eğitim ve sağlık politikalarının iyice dibe vurmuş bulunması...
Hiç birisi, ilgilendirmedi beni bugün...
Hiç birisini yazmak gelmedi içimden...
Kasım güneşi aldı beni benden...
Bir hüzün çöktü içime!

Mustafa Tuğrul Turhan







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder