14 Kasım 2013 Perşembe


Bir Garip Orhan Veli...

Şairler ince ruhludur...
Yoğun yaşarlar duygularını en derinlerde...
Ve zaten onun için şairdirler belki de...
İçlerini mısralara döktüklerinde...
İki satırda anlatırlar, kitaplara sığmayacak kadar çok şeyi...
Orhan Veli Kanık ki, çoğu kez duygu sağanağıdır şiirlerde...
Şair arkadaşı Cahit Sıtkı’nın dediği gibi yolun yarısıysa 35 yaş...
İşte o yolun yarısında göçüp gitti bu yalan dünyadan Orhan Veli...
Otuzaltı yıllık kısa ömrüne, yüzün üzerinde şiir sığdırarak...
Kimi zaman, “İstanbul’u dinledi gözleri kapalı”...
Kimi zaman, “neler yapmadık şu vatan için kimimiz öldük kimimiz nutuk çektik” diyerek, gerçekleri alaya aldı...
Kimi zaman, “bir elinde cımbız bir elinde ayna umurunda mı dünya” deyip, vurdumduymazlığı, duyarsızlığı eleştirdi...
Toplumsal sorunlara değindi...
Kimi zaman, uzanıp yatıvermiş sereserpe; entarisi sıyrılmış hafiften,.. olmaz ki böylede yatılmaz ki, diyerek tabuları yıktı...
Kimi, zaman çok duygulandı, “İstanbul’da Boğaziçi’ndeyim, bir garip Orhan Veli’yim, Veli’nin oğluyum, tarifsiz kederler içindeyim” dedi...
Güzel havalarda aklına eseni yaptı...
Memuriyetten istifa etti, tütüne alıştı, eve tuz ekmek götürmeyi unuttu, aşık oldu, şiir yazma hastalığı güzel havalarda nüksetti..
Sonra “beni bu güzel havalar mahvetti” diye şikayet etti..
Ama sevdiğine, “bekliyorum öyle bir havada gel ki vazgeçmem mümkün olmasın” da dedi...
İçindeki fırtınaları mısralara döktü...
Gönüllerde yer tuttu...
Saygı, özlem ve rahmetle anıyor,
Ve bir şiirini, onun anısına paylaşıyorum...

Mustafa Tuğrul Turhan


Giderayak

Handan, hamamdan geçtik,
Gün ışığında hissemize razıydık;
Saadetinden geçtik,
Ümidine razıydık;
Hiçbirini bulamadık;
Kendimize hüzünler icadettik,
Avunamadık
Yoksa biz...
Bu dünyadan değil miydik?


Orhan Veli Kanık

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder