3 Ağustos 2014 Pazar

Zaman Gösterecek...

AKP’ye ve dolayısıyla Erdoğan’a karşı olan büyük çoğunluk cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefet partilerinin gösterdiği ortak adaya oy verecek...
Anketlere bakılırsa, AKP’ye şirin görünüp Erdoğan’ı açık ara önde gösterenler de var, muhalefete göz kırpıp başa baş gösterenlerde...
Selahattin Demirtaş’a şans verense yok...
Ama şapka ilk turda düşmezse, ikinci turda mutlaka düşecek ve kel o zaman görünecek...
Şimdilik hepsi tahmin...
*
Erdoğan taraftarlarına göreyse, liderleri kesin kazanacak ve her şey daha güzel olacak...
Erdoğan karşıtlarına göre, eğer Erdoğan seçilirse her şey bitecek, ülke karanlık günlere yelken açacak; İhsanoğlu seçilirse demokrasi kazanacak, bu AKP’nin iktidardan gönderilmesinin başlangıcı olacak...
*
Kuşkusuz bu öngörülerin ne kadar doğru olduğunu ise zaman gösterecek...
Erdoğan seçilirse ne olacağı üç aşağı beş yukarı belli; onu seçenlerin pişmanlık duyma ihtimalleri neredeyse sıfır...
Lakin İhsanoğlu’nun seçilmesi halinde, seçenler açısından aynı şeyi söylemek bu kadar kolay değil...
Şimdi seçilmesi için uğraşanların, yarın bir gün pişman olmayacakları kesin değil...
*
Bakmayın bugün yapılan yönlendirmelere, kararlı duruşlara, tarih, en yüksek oylar verilerek seçilenlerden duyulan pişmanlık örnekleriyle dolu...
Bunun en somut örneği, bugün eleştire eleştire bir hal olunan, yok efendim demokratik değil, darbe dönemi ürünü denilen 1982 Anayasası...
Oylamasına katılım oranı % 91.03 ile neredeyse rekor düzeyde olup % 8.63 oranındaki ret oyuna karşılık %91.37 gibi çok yüksek bir oy oranıyla kabul edildi...
Üzerinden 10 yıl geçtikten sonraysa, bu Anayasayı açıkça savunabilecek kimse kalmadı...
*
Kimse o zaman askeri yönetim vardı demesin...
 Sandığa silah zoruyla mı gidildi?
Gidenler, Anayasanın askerler tarafından yapıldığını, daha önce yıllarca oy verdikleri partilerin liderlerinin Zincirbozan zindanlarına atıldığını bilmiyor muydu?
Evet oyu vermek zorunlu muydu; benim ve eşimin de içinde olduğu hayır diyen % 8.63 oranındaki insanlar nasıl hayır dedi?
Kimse riya yapmasın, boşa konuşmasın...
Korku dönemi geçtikten sonra, oylamada doğrudan hayır demek varken tak, tak, tak yaparak geçersiz oy kullandığını bir marifetmiş gibi söyleyen ve demokratlığı kimselere bırakmayan siyasiler hala hafızlardadır...
*
Demek ki, çoğunluk tercihinin ne yönde olduğu başka, bunun doğru olup olmadığıysa başka iştir...
Çoğunluk her zaman doğu olanı temsil etmez...
*
İşte bugün cumhurbaşkanı seçimine de bu çerçevede bakmakta yarar vardır...
Erdoğan’a ve Demirtaş’a karşı olanların büyük çoğunluğu sandığa gidip İhsanoğlu’na oy vermenin doğru olduğuna inanırken küçük bir azınlıkta, Erdoğan ve Demirtaş’a karşı olduğu kadar İhsanoğlu’nun da cumhuriyetin adayı olduğuna inanmamakta ve seçimi boykot edeceğini söylemektedir...
Kimin haklı olduğu ve doğru tercihi yaptığını elbette zaman gösterecektir...
1982 Anayasası oylamasında esamisi okunmayacak kadar azınlıkta kalan hayır oyu verenler yıllar sonra nasıl haklı çıktıysa, kim bilir belki bu cumhurbaşkanlığı seçiminde de şimdiye kadar çok çok azınlıkta olan boykotçular haklı çıkacaktır...
Sonuçta, aynı hatalar yapıldığı sürece tarih tekerrürden ibaret değim midir?
 
Mustafa Tuğrul Turhan



 






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder