Zaman Gösterecek...
AKP’ye
ve dolayısıyla Erdoğan’a karşı olan büyük çoğunluk cumhurbaşkanlığı seçiminde
muhalefet partilerinin gösterdiği ortak adaya oy verecek...
Anketlere
bakılırsa, AKP’ye şirin görünüp Erdoğan’ı açık ara önde gösterenler de var,
muhalefete göz kırpıp başa baş gösterenlerde...
Selahattin
Demirtaş’a şans verense yok...
Ama
şapka ilk turda düşmezse, ikinci turda mutlaka düşecek ve kel o zaman
görünecek...
Şimdilik
hepsi tahmin...
*
Erdoğan
taraftarlarına göreyse, liderleri kesin kazanacak ve her şey daha güzel
olacak...
Erdoğan
karşıtlarına göre, eğer Erdoğan seçilirse her şey bitecek, ülke karanlık
günlere yelken açacak; İhsanoğlu seçilirse demokrasi kazanacak, bu AKP’nin
iktidardan gönderilmesinin başlangıcı olacak...
*
Kuşkusuz
bu öngörülerin ne kadar doğru olduğunu ise zaman gösterecek...
Erdoğan
seçilirse ne olacağı üç aşağı beş yukarı belli; onu seçenlerin pişmanlık duyma
ihtimalleri neredeyse sıfır...
Lakin
İhsanoğlu’nun seçilmesi halinde, seçenler açısından aynı şeyi söylemek bu kadar
kolay değil...
Şimdi
seçilmesi için uğraşanların, yarın bir gün pişman olmayacakları kesin değil...
*
Bakmayın
bugün yapılan yönlendirmelere, kararlı duruşlara, tarih, en yüksek oylar
verilerek seçilenlerden duyulan pişmanlık örnekleriyle dolu...
Bunun
en somut örneği, bugün eleştire eleştire bir hal olunan, yok efendim demokratik
değil, darbe dönemi ürünü denilen 1982 Anayasası...
Oylamasına
katılım oranı % 91.03 ile neredeyse rekor düzeyde olup % 8.63 oranındaki ret
oyuna karşılık %91.37 gibi çok yüksek bir oy oranıyla kabul edildi...
Üzerinden
10 yıl geçtikten sonraysa, bu Anayasayı açıkça savunabilecek kimse kalmadı...
*
Kimse
o zaman askeri yönetim vardı demesin...
Sandığa silah zoruyla mı gidildi?
Gidenler,
Anayasanın askerler tarafından yapıldığını, daha önce yıllarca oy verdikleri
partilerin liderlerinin Zincirbozan zindanlarına atıldığını bilmiyor muydu?
Evet
oyu vermek zorunlu muydu; benim ve eşimin de içinde olduğu hayır diyen % 8.63
oranındaki insanlar nasıl hayır dedi?
Kimse
riya yapmasın, boşa konuşmasın...
Korku
dönemi geçtikten sonra, oylamada doğrudan hayır demek varken tak, tak, tak
yaparak geçersiz oy kullandığını bir marifetmiş gibi söyleyen ve demokratlığı
kimselere bırakmayan siyasiler hala hafızlardadır...
*
Demek
ki, çoğunluk tercihinin ne yönde olduğu başka, bunun doğru olup olmadığıysa
başka iştir...
Çoğunluk
her zaman doğu olanı temsil etmez...
*
İşte
bugün cumhurbaşkanı seçimine de bu çerçevede bakmakta yarar vardır...
Erdoğan’a
ve Demirtaş’a karşı olanların büyük çoğunluğu sandığa gidip İhsanoğlu’na oy
vermenin doğru olduğuna inanırken küçük bir azınlıkta, Erdoğan ve Demirtaş’a
karşı olduğu kadar İhsanoğlu’nun da cumhuriyetin adayı olduğuna inanmamakta ve
seçimi boykot edeceğini söylemektedir...
Kimin
haklı olduğu ve doğru tercihi yaptığını elbette zaman gösterecektir...
1982 Anayasası oylamasında esamisi okunmayacak kadar azınlıkta
kalan hayır oyu verenler yıllar sonra nasıl haklı çıktıysa, kim bilir belki bu cumhurbaşkanlığı
seçiminde de şimdiye kadar çok çok azınlıkta olan boykotçular haklı çıkacaktır...
Sonuçta,
aynı hatalar yapıldığı sürece tarih tekerrürden ibaret değim midir?
Mustafa Tuğrul
Turhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder