5 Ekim 2014 Pazar


Komedi mi Trajedi mi?..

Doğrusunu söylemek gerekirse, neredeyse çalışma masamdan kalkamayacağım...
Muktedirlerin açıklamaları, siyasi gelişmeler öylesine ilginç ki, hangisini yazsam diye şaşırmamak elde değil...
Yaz yaz bitmiyor...
*
Mesela, yazmadan geçilemeyecek bir açıklama bugün çiçeği burnunda başbakanımız Davutoğlu’ndan geldi...
Gel de yazma...
Daha doğrusu gel de gülme...
*
Davutoğlu, AKP’nin İstanbul İl Başkanlığındaki bayramlaşma töreninde yaptığı açıklamada,  “Bize iki bayram yaşatın diye araştırma görevlilerinden mesaj geldi. Kendi ilim adamlarına sahip çıkamayan bir ülke geleceğe damga vuramaz, sahip çıkamaz. Çalışmalar başlamıştı. Bayramdan sora yapacağımız yasal düzenlemeyle akademisyen kadrosunda çalışan araştırma görevlilerimizle maliyede, hazinede, dışişlerinde diğer yerlerde çalışanlar arasındaki fark kapatılacak. Yüzde 35 bir zamla genç akademisyenlerimiz de diğer bütün akranlarıyla eşit haklara sahip olacak." Diyor...
*
Sanki maaşları “diğer yerlerde” çalışanlardan düşük olan meslek grubu sadece araştırma görevlisi akademisyenler...
*
Mesaj göndermeyle oluyorsa dedim...
Bize de iki bayram yaşatın diye emekliler adına bir mesaj da ben mi göndersem ki acaba diye geçirdim içimden (!)
*
Bir mesaj göndersem de, kendi bilim adamlarına sahip çıkamayan bir ülke geleceğe damga vuramazda, kendi emeklisine, öğretmenine, memuruna, işçisine sahip çıkamayan bir ülke geleceğe nasıl damga vurur diye,
Mesele maaşlar arasındaki farklarının kapatılmasıysa, mesaj atmaya gerek var mı, en alt derecedeki memurla en üst derecedeki memurun maaşları arasındaki makasın ne kadar açıldığını, çalışanlarla emeklilerin maaşları arasındaki farkın uçuruma dönüştüğünü görmüyor musunuz diye,  
Bu yaptığınız açıklama, sizden önce başbakan olan şimdiki cumhurbaşkanının, kendi ilim adamlarına sahip çıkamadığını göstermez mi diye,
Sorsam mı dedim kendi kendime...
*
Sonra vazgeçtim...
Mesaj göndermeden, memurunun emeklisinin ne halde olduğunu bilmeyecek durumda olan, toplu sözleşme masasında üç kuruş zam verip, arkasından zam üstüne zam yapan, kaşıkla verip, kepçeyle alan bir iktidardan talepte bulunmayı kendime ar saydım...
*
HSYK seçimleri yaklaşınca Hakim ve Savcı maaşlarına, “mesaj” gelince akademisyen maaşlarına zam veren, gerisi ne hali varsa görsün diyen böyle bir iktidardan bir şey istenmez, olsa olsa bir an önce gitmesi için mücadele edilir dedim...
Mesaj çekmedim...
Bu olanlar komedi mi, trajedi mi ona da karar veremedim...

Mustafa Tuğrul Turhan

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder