5 Ekim 2014 Pazar


Gerçek Aydın Ve Solcuların Dini İnançlarla Sorunu Yoktur...

Leman Sam’ın, "Benim için IŞİD ile bıçağını masum bir hayvanın boğazına dayayan aynı duygudadır, IŞİD beni şaşırtmıyor." şeklindeki tweet’i, futbol deyimiyle tam gollük bir orta...
*
Nitekim her fırsatta dini duyguları kaşıyan, siyaseti din üzerinden yapan AKP iktidarının kıdemli abisi Bülent Arınç, bu fırsatı kaçırmamış “bir cellatlar grubunun yaptığı işle bir kurban kesmeyi yan yana getiren bu zavallıyı kınıyorum. Yazık. İşte bu, Türkiye'de bazılarında edebin, hayanın, iffetin, inancın ne kadar yozlaştığını ve bazıları için ne kadar kötü bir şey olduğunu gösteriyor.” Demiş...
*
Şimdi kimileri yine hep olduğu gibi, bu meselede de ne denildiğine değil, kimin dediğine bakarak tavır alacaktır...
Ne yazık ki, bu ülkede yaşanan sıkıntıların temelinde büyük ölçüde bu yanlış tutum vardır...
*
Tamam, Leman Sam’ı hayvanseverdir, bu tweet’i de hayvanseverlik duygusuyla atmış olabilir...
Ancak, hayvanseverlik başka iş, besi hayvanlarının kesilmesine, dini inanç gereği kurban edilmesine karşı çıkmak başka iştir...
İkisinin karıştırılıp, ibadet olarak yapılan kesimin IŞİD’in katliamlarına eşdeğer olduğunun söylenmesi tam bir abartıdır...
Kuşkusuz, buna ölçüsüz ve orantısız yanıt verilmesi de...
*
Siz inanmıyor olabilirisiniz, vejeteryan olabilirisiniz, hayvan kesmenin bir dini inancın gereği olmaması gerektiğini düşünebilirsiniz, ama bunu ibadet olarak kabul edenleri veya beslenme amacıyla hayvan kesenleri insan kasapları ile karıştıramaya kalkarsanız en hafif deyimle haksızlık yaparsınız...
Bu haksızlığı, İslam inancına göre Kurban Bayramı olan bir günde insanlar dini inançlarının gereğini yerine getirirken onları,  insan kafası kesen IŞİD militanları ile aynı kefeye koyarak yaparsanız da zırvalamış olursunuz...
Çünkü siz inanmıyor olsanız veya bazı ibadet şekillerini ve ritüelleri saçma bulsanız bile bu, dini inanç meselesinin hassas, saygı duyulması ve dikkatli konuşulması gereken bir konu olduğu gerçeğini değiştirmez...
*
İşte aslında bizim ülkemizde 1950’lerden beri sürekli “sağ” olarak adlandırılan partilerin iktidar olmasının nedenlerinden birisi, toplumun dini duygularının sömürülmesi ve din üzerinden siyaset yapılmasıysa, diğeri de Leman Sam örneğinde olduğu gibi, dini hassasiyetlere gereken önemin verilmemesi ve inananlara tepeden bakılması şeklinde tezahür eden toplumdan kopuk elitist aydın tavrıdır...
*
Bu tavır, maalesef bugün ana muhalefet partisi CHP’nin değiştirmeye çalışırken kimliğini kaybedip “sağa” savrulduğu, toplumun büyük çoğunluğuna hakim olan cumhuriyetin kurucuları ile ilgili “dinsizlik” algısının oluşmasının da sebebidir...
Kendisinin “sol” da olduğunu düşünenlerin, “aydın” olduğunu sananların genel hastalığıdır...
Ülkenin içinde bulunduğu durumun sorumlusudur...
*
Oysa din bir üst yapı kurumudur; gerçek “solcu” ve de gerçek “aydınların” din ile hiçbir sorunları yoktur; tersine saygıları vardır...
Onlar, bütün özgürlükler gibi inanç özgürlüğünün de savunucusudur...
Ve inançların, insanların ekonomik sorunları çözüme kavuştuğunda, sömürü aracı olmadan özgürce yaşanabileceğine inanır...
*
Kendisini aydın ve solcu diye tanımlayanlar, önce bunu iyi öğrenmelidir...

Mustafa Tuğrul Turhan





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder