Yırtık Ayakkabı Kader
Değildir...
Ermenek
maden faciasında yaşamını yitiren madenci kardeşimizin babasının yırtık lastik
ayakkabısı hepimizin yüreğini dağladı...
*
Buna
üzülmekle kalmadık; kızdık, söylendik, yazdık, fotoğrafını paylaştık...
Her
felaketten sonra yaptığımız gibi yine bireysel yardım ulaştırmak için
yarıştık...
*
Ve
sonunda Ermenek kaymakamı, “herkes Recep amca için arıyor, ama burada 18
ailemiz var onlarda mağdur “dedi...
Farkında
olmadan bir gerçeğe ayna tuttu...
*
Ağacı
görüp ormanı görmemektir bizim gerçeğimiz...
Aysbergin
tepesini görüp altını düşünmemek...
Recep
amcanın yırtık ayakkabısı bir vesile ile gündeme oturana kadar en yakınımızdaki
yırtık ayakkabıları fark etmemektir...
*
Birileri
köşeleri defalarca dönüp yüzlerce ayakkabı alırken, birilerinin her geçen gün
daha da yoksullaşıp yalınayak gezdiğini görmemektir...
*
*
Oysa
her yanda memleketimin bu halini yansıtan insan manzaraları çokça vardır...
*
Mesela,
mutlaka yolumuz düşmüştür anlı şanlı markalarla dolu onlarca AVM’nin bulunduğu
büyük kentlerimizdeki devlet hastanelerinin herhangi birine...
O
hastaneler ki, siyasi iktidarın yanlış, yanlı ekonomik ve sosyal politikaları
sayesinde toplumun ikiye bölündüğünün resmidir...
*
Yüzde
ikiyüz fark ödeyerek lüks özel hastanelere gidebilen insanlar ile devlet
hastanelerine mecbur olan insanların profili çok başkadır...
*
Devlet
hastanelerinde poliklinik sırası bekleyen kadınlarımızın birçoğunun ayağında, soğuk
kış günlerinde sadece kendi ördüğü yün çorap ve terlik vardır...
Üstlerinde
ayak bileklerine kadar tek tip bir pardesü...
Başlarında
türban ya da başörtüsü...
İnançtan
değildir sadece, yokluktandır o örtü...
Zira
yiyeceği ekmeğin parasını bulamayan o kadınlarımız, genç kızlarımız bırakın ayda
yılda bir kuaföre gitmeyi, marketten saç boyası bile alamaz...
Erkeklerimizin
üstü başı da kadınlarımızınkinden farkı değildir...
*
Kısacası
yoksulluk fışkırır dört bir yandan...
*
Ama
bizim, yırtık ve hatta olmayan ayakkabıları görmemiz için, Recep amcaların
fotoğraflarını birilerinin gözümüze sokması gerekir nedense?
*
Yoksulluğun
asla ve asla kader olmadığını, bireysel yardımlarla değil, köşe dönmeci
zihniyetlerin iktidarına son verilmesi ve ekonomik sistemin emekten yana
değişmesiyle yok edilebileceğini görmemiz içinse, bin fırın ekmek yememiz...
Mustafa Tuğrul
Turhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder