CHP’nin İktidarı
Bir Başka Bahara...
Basından
öğreniyoruz ki, CHP’nin, seçimlerde aktif olarak saha çalışması yapacak olan il
ve ilçe örgütlerinin başkanlarının önemli bir bölümü, milletvekili olmak için
görevlerinden istifa etmişler...
Seçimlerin
kaderini önemli ölçüde belirleyen İstanbul’da İl Başkanının yanı sıra 11 ilçe
başkanı, göreve gelişinden bu yana daha 6 ay geçmiş olan Ankara İl Başkanı
Necati Yılmaz ve Çankaya İlçe Başkanı ve bazı ilçe yönetim kurulu üyeleri de
istifa edenler arasında...
*
Anlaşılan
o ki, uzun yıllardır iktidar olamayan CHP’nin 2015 yılı içinde yapılacak
seçimlerde de iktidar olmayı başaramayacak...
*
Çünkü
bir siyasi parti, iktidara gelmek için uğraş verirken en büyük silahı, örgütü,
bir başka ifadeyle teşkilatıdır...
Örgütü
ne kadar deneyimli ve çalışkan insanlardan oluşursa, iktidar şansı da o kadar
yüksek olur...
Örgüt,
iktidara yürümenin en önemli unsurudur...
*
Eskilerin
tabiriyle “dereyi geçerken at değiştirilmez.”
Yani,
bir işin can alıcı yerine gelindiğinde esas üzerinde değişiklikler yapmak doğru
değildir...
Ama
gelin görün ki, CHP örgütünün önemli noktalarındaki yöneticileri, tam da kendilerinden sahada çalışmaları
beklenirken milletvekili olma sevdasıyla istifa ediyorlar...
Yerlerine
bir başkası gelecek...
*
Elbette
herkesin milletvekili adayı olmaya hakkı var; ancak, parti yöneticileri için
öncelik, kendilerinin milletvekili olmalarından önce partinin seçimden başarıyla
çıkması olmalıdır...
İstifa
edenlere sorsan, hepsi, partinin neferidir; koltuk sevdalısı değildir; hangi
görev olursa yapmaya hazırdır...
Peh,
peh, peh!..
*
İyi
de mesela Ankara’da, daha göreve 6 ay önce gelen bir İl Başkanının istifa
ederek vekil olma telaşına düşmesinde bir gariplik yok mudur?
Daha
önce Çankaya Belediye Başkanlığı için aday adayı olan ve bu adaylığa Alper
Taşdelen’in “atanmasıyla” umduğunu bulamayan Necati Yılmaz’ın, hemen arkasından
İl Başkanlığına aday olup seçildikten kısa süre sonra da milletvekilliğine aday
olması koltuk sevdası değilse nedir?
*
Bu
istifa, genel merkez ile birlikte planlanmadıysa ki, böyle olduğu kuvvetle
muhtemeldir; çok daha garip ve yanlıştır...
Partisinin
tercihlerine bakılırsa, kuvvetle muhtemeldir ki, milletvekili adayı da
yapılmayacaktır...
Öyleyse,
CHP yönetiminin Ankara gibi önemli bir ilde, seçime kısa süre kala il başkanının
örgütü bırakmasına seyirci kalmasının yanlışlığı da ortadadır...
*
Milletvekili
adaylığını, örgüt yöneticilerinin sadece kendi tercihlerine bırakmak,
demokratlık değil, en hafif ifadeyle, örgüt olma bilincine sahip olmamaktır...
Kısa
süre kalan genel seçimlere, örgütü ile işbirliği yaparak, kimin nerede
olacağına birlikte karar verme disiplinini sağlayamayan bir partinin başarılı
olma şansı da ne yazık ki, bu çalışma anlayışıyla doğru orantılı olup, son derece azdır...
*
Görünen
odur ki, en azından İstanbul, Ankara gibi seçim sonuçlarını etkileyecek büyük illerin
başkanlarını örgütün başında tutamayan, İstanbul İl başkanının yerine, İstanbul
ile hiç alakası olmayan ve siyasetteki başarı grafiği de çok tartışmalı olan Murat
Karayalçın’ı atayan CHP’nin iktidar olma umudu bir başka bahara kalacaktır...
Mustafa Tuğrul
Turhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder