Ekmek ve Yel...
Malum,
davulcu davulunu tokmaklarken ortaya çıkan gürültü arasında, davulcunun
yellenme sesini duymak neredeyse imkansızdır...
Gürültüye
boğulur gider...
*
Buradan
hareketle, aslında dikkat çekmesi gereken bir olayın, önemsiz başka
gelişmelerin öne çıkması nedeniyle, hak ettiği ilgiyi görmemesini anlatırken, “Davulcu
yellenmesi gibi gürültüye gitti.” derler eskiler...
*
İşte,
tıpkı davulcu yellenmesi gibi gürültüye giden o kadar önemli olaylar var ki şu
günlerde, üzülmemek elde değil...
*
Mesela,
AK saray’ da yabancı devlet adamları karşılanırken, tarihteki 16 Türk devletinin
askeri giysilerini giyen konu mankenlerinin hazır bulunması...
Bakanlar
kurulunun Cumhurbaşkanının başkanlığında sarayda toplanması...
Cizre
de devlet otoritesinin yerle bir olması...
Charlie
Hebdo karikatürlerinin Türkiye’de yayımlanması...
Canlı
bombanın kimliğinin araştırılması...
Bir
kendini bilmezin 6 yaşında kız çocuğuyla evlenilebileceğini söylemesi...
Demir
Demirkan ile Sertab Erener birlikteliğinin sona ermesi...
Cem
Yılmaz’ın Ayşe Hatun Önal, Ozan Güven’in Meryem Uzerli İle aşk yaşaması...
Eskişehirsporlu
Erkan’ın Fenerbahçe’ye mi yoksa Trabzonspor’a mı gideceği meselesinin muamma
haline gelmesi...
“Bu
benim tarzım” adlı uyuşturma programında yarışmacıların tarz yaratma çabası..
Konuşuldu
da konuşuldu...
Ve
bu toz duman arasında, hep olduğu gibi “ekmek meselesi” gürültüye
gitti...
*
En
başta emekli maaşları olmak üzere memura 2015 yılı için verilen ve günlüğü 1
lira 26 kuruşa gelen % 3 + 3 lük komik zam...
İşçi
emeklisine günlüğü 81 kuruşa gelen yüz karası ücret artışı...
Bağ-Kur
emeklisine günlüğü 63 kuruşa gelecek oranda reva görülen, simit parası bile
etmeyen maaş zammı...
İşsizliğin
çığ gibi büyümesi...
Hayat
pahalılığı...
Kimsenin
umurunda bile olmadı...
İşçinin,
memurun, emeklinin feryadı yine duyulmadı...
*
Çünkü
bu memlekette, yaşamın temeli olan “ekmek meselesinin” cürmü, davulcunun yeli
kadardı...
Mustafa Tuğrul
Turhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder