11 Şubat 2015 Çarşamba

Abdullah Gül, Tarabya Köşkü ve Etik...

Cumhurbaşkanlığını devredip, Çankaya Köşkünden ayrılmasından beri ailece Tarabya Köşkünde kalan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu konuda kendisine yöneltilen eleştirilere daha fazla kulak tıkayamamış olmalı ki, bugün kendisine ait internet sitesi üzerinden yanıt vermiş...
Bu yanıta göre, bu konuda basında yer alan eleştiriler spekülatifmiş...
Yeni ikametgahının inşasıyla ilgili “mücbir” sebeplerden kaynaklanan gecikme nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teklifi üzerine geçici olarak Cumhurbaşkanlığına ait Tarabya yerleşkesini kullanmak durumunda kalmış...
*
Yoksa siyasi hayatı boyunca kamu malına devletin çeşitli kademelerinde yaptığı görevler sırasına sergilediği kamu malına yönelik doğruluk, dürüstlük anlayışı ve etik tavrı kamuoyunca bilinmekteymiş...
Bitme aşamasına gelen yeni ikametgahı kısa süre içinde tamamlanınca Tarabya Köşkünden ayrılacakmış...
Bu zorunlu konaklamayla ilgili olarak Tarabya Köşkünden yapılan tüm masrafları kendi cebinden karşılamaktaymış...
*
Peki soralım o zaman...
Tarabya yerleşkesi diyerek, sıradanmış gibi gösterilmeye gayret edilen köşkün, cumhurbaşkanlığının kullanımında olması ve yeni cumhurbaşkanının o köşkte ikamet edin teklifinde bulunması, eski Cumhurbaşkanının aylarca orada oturulması için yeterli gerekçe oluşturmakta mıdır?
Yeni ikametgahının inşaatının mücbir sebeplerle, yani Türkçesi elde olmayan önlenemez nedenlerle uzaması bu köşkte oturmayı açıklamakta mıdır?
*
Yeni ikametgahın bitmesini illa ki köşkte mi beklemek gerekir...
Yeni Cumhurbaşkanı teklif etse bile, teşekkür edip geçici bir ikametgah bulmak daha etik bir tavır değil midir?
*
Köşkteki masrafların kendi cebinden karşılanması, burada aylarca kalmayı mazur göstermeye yetmekte midir?
*
Bu soruların hiç birisine olumlu yanıt vermek mümkün değildir...
*
Bir defa, yeni ikametgahın inşaatının elde olmayan nedenlerle uzaması oraya oturduktan sonra meydana çıkan bir durum olduğuna göre, bunun kabul edilebilir bir mazeret olamayacağı açıktır...
*
İkincisi, madem ki siyasi hayat boyunca üstlenilen tüm görevlerde kamu malına karşı titizlik gösterildiği iddia edilmektedir, o halde bu titizliğin emeklilikte de devam etmesi gerekir...
*
Üçüncüsü, yeni cumhurbaşkanı teklif etse bile, ki, buna ne kadar hakkı ve yetkisi olduğu ayrı bir tartışma konusudur, bunu kabul edip etmemek teklif yapılan kişinin iradesindedir...
Yani bu da bir mazeret değildir...
*
Dördüncüsü, orada yapılan harcamaların devlet tarafından değil de cepten karşılandığının söylenmesi, bu işin etiğe aykırılığını örtmeye yetmemektedir...
Bu, olsa olsa durumu kurtarmaya, tepkileri izole etmeye yönelik bir “kurnazlık” olarak değerlendirilebilir...
*
Kısacası, önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından yapılan açıklama, Tarabya Köşkünde ailece aylardır kalmalarının her şeyden önce etik olmadığına yönelik eleştirilerin haklılığını ortadan kaldıramamıştır...
*
Bundan ötesi boş laftır...

Mustafa Tuğrul Turhan





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder