Arınç’lar ve
Gökçek’ler...
Sosyal
medyayı kullananlar, “Bu memlekette sağcı-solcu, ilerici-gerici yoktur, bu
memlekette namuslu ve namussuzlar vardır.” Sözüne mutlaka rastlamıştır...
*
Elbette
herkes kendi düşüncesinde özgürdür; ben Bülent Arınç’ın son çıkışlarının ve
açıklamalarının, bu sözün doğrulanması olarak görenlerdenim...
*
Bülent
Arınç, kendisinin de ifade ettiği gibi, adı akçeli işlere karışmamış,
dürüst olmayan işlerde anılmamış ender AKP’lilerdendir...
*
Zaman
zaman, toplumun bir kesimini inciten sözleri olmuşsa da bunların, kendi
ideolojisinin ve inancının samimi bir ürünü olduğunu kabul etmek gerekir...
*
*
Arınç’ın
ilginç çıkışlarının ve sözlerinin olması, onun dürüst bir siyasetçi olduğu gerçeğini değiştirmemektedir...
*
“Hadi
canım, dürüstü de bugüne kadar neden durdu AKP’nin içinde, şimdi ona kim inanır”
diyenler olacaktır...
*
Lakin
unutmamak gerekir ki, adı akçeli işlerle anılmamış olan ve geç de olsa bugün dik
bir duruş gösteren bir başka Allah'ın kulu da yoktur...
*
Hakkında
pek çok akçeli iddia ileri sürülen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih
Gökçek, adı yolsuzluk soruşturmasından şimdilik AKP oylarıyla kurtulan eski
bakan Egemen Bağış, iyi biat ettiği için milletvekili yapılan Mehmet Metiner ve
onlar gibi olanların hepsi, diyet borçlusu oldukları otoriteye ram olmuşken,
yerlerinin o otoritenin yanı olduğunu gösterme telaşına düşerek, Bülent Arınç’a
saldırırken, Arınç’ın dik duruşunun bir değeri olmadığını söylemek mümkün
müdür?
*
Yolsuzluk,
hırsızlık iddialarının kapatıldığının konuşulduğu, “hırsız” sözcüğü
kullananların başına gelmedik işlerin kalmadığı şu günlerde, Bülent Arınç’ın,
üstüne basa basa, “Ben cam gibi bir adamım, önüm arkam bellidir. Kimsenin adamı
değilim, kimsenin çantasını taşımadım. Hiçbir akçeli işte benim ismim geçmez,
hiçbir dürüst olmayan işte benim ismim geçmez.”
“8 Haziran'da sokağa çıktığım zaman 'bu adam
dürüst bir adamdı, vicdanlı bir adamdı, namuslu bir adamdı, doğru söylerdi,
doğru söylediği için de dokuz köyden kovulmuştu. Helal olsun' diyeceklerini
biliyorum. Başkaları için teminat veremem. Ama benim için böyle denmesi
milyarlara, trilyonlara sahip olmaktan çok daha değerlidir.”
Demesi
de çok manidar değil midir?
*
Hiç
kuşku yok ki, bazı sözlerin zamanında söylenmemesi, hareketlerin zamanında
yapılmaması tartışılabilir...
*
Ama
bunların geç de olsa söylenmesinin ve yapılmasının, hiç söylenmemesinden ve
hiç yapılmamasından evla olduğu da bir gerçektir...
*
Öyleyse,
bu ülkenin namuslu insanlarının, en az namussuzlar kadar güçlü olmak adına, bu
gerçeği gözden kaçırmadan tavır almasında yarar vardır...
Mustafa Tuğrul
Turhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder