Kenan Evren’in
Ardından...
Biliyorum
bu yazım da aykırı gelecek kimilerine...
Yine
ne diyor bu diyecekler...
Olun
desinler...
Mizaç
meselesi bu işler; can çıkmadan huy çıkmıyor...
Yalnız
kalsam da acaba ne derler diye düşünmeden inandıklarımı yazıyorum...
*
Lafı
uzatmayayım...
Sayfa
arkadaşlarımdan bilenler bilir; 12 Eylül askeri darbesinden önce “devrimci”
mücadele içinde naçizane emek verdim...
Bunu
şunun için söylüyorum; o günleri ve dolayısıyla 12 Eylül darbesine nasıl gelindiğini
çok yakından biliyorum...
*
Burada,
darbeden önce oluk oluk kan akıyordu, kardeş kardeşi katlediyordu, darbe olunca
bir günde nasıl bıçak gibi kesildi, darbeciler, darbeye uygun ortam yaratmak
için bunu özellikle yaptı, kontrgerillaydı, şuydu buydu edebiyatına
girmeyeceğim...
*
Bırakın
karşı görüşte olduğumuz gençlik gruplarıyla girilen çatışmaları, sol dediğimiz
gruplarca yolumuz kesildi, kurşunlananlarımız ölenlerimiz oldu...
Ama
bütün bunları bir kenara bırakacağım...
*
Sadece
soracağım; 12 Eylül öncesinde ülkede demokrasi ve huzur vardı da darbe mi
bunları ortadan kaldırdı Allah aşkına?
Herkes
12 Eylülden önceki düzenden çok mutluydu da darbecilerin yaptığı ve bugün
orasından burasından çekiştirerek yamalı bohçaya döndürülen 1982 Anayasasına
%91,3 gibi çok yüksek oranda bir katılımla %91,4 oranında yüksek bir oranda neden evet dedi acaba?
*
Kimse,
insanlara baskı yapıldı demesin...
Bu,
şahsımın da içinde olduğu %8,6 oranındaki hayır oyunu verenlere haksızlık olur...
*
Salt
eleştirmek için yazmıyorum bunları...
Bugün12 Eylül’ü aratacak bir yol ayrımına gelmiş
olan Türkiye’de gerçekleşen sivil darbeleri, askeri vesayetin sona erdirilmesi gibi sunanları, Kenan Evren’in
ölümü ile darbeleri yerden yere vuranları, küfre varan hakaretleri görünce, sadece
o günleri anımsatmak adına bir tespit yapıyorum...
*
Evet
diyen, masum insanlarımızı eleştirmiyorum...
Çünkü
sol çizgide siyaset yaptığını, halka önderlik ettiğini iddia edip de
darbecilerin yaptığı Anayasa’ya doğrudan hayır diyemeyen “siyasiler”
biliyorum...
*
Mesela,
bir zamanlar, genç lider olarak sunulan, kendisinden çok şeyler beklenen ancak
şimdilerde CHP’nin İstanbul İl Başkanlığında gördüğümüz Murat Karayalçın’ın,
yıllar önce Mehmet Barlas’a verdiği bir röportajda, Anayasa oylamasında “tak
tak” yaparak geçersiz oy kullandığını övünerek anlattığını çok net
hatırlıyorum...
*
Önder
geçinenlerin böyle yaptığı bir ülkede halkın %91 oranında evet oyu vermesini
nasıl eleştirebilirim...
*
Sadece,
rejime yönelik her türlü tehlike karşısında bir şeyler yapmak yerine askerin
ülkeyi kurtarmasını bekleyenleri, bugün AKP iktidarına karşı bir darbe olsa
bayıla bayıla alkış tutacağı halde sözde darbeye karşı görünenleri; 1982’de %91,4 oranında evet diyen “halkın” ve “önder
geçinenlerin” bugün, darbenin lideri Kenan Evren’in vefatıyla aslan
kesilmelerini ibretle izliyorum...
*
Çok
şükür ki, darbe Anayasasına hayır oyu verdim ve yaşamım boyunca askerisi sivili
bütün darbelere karşı oldum; buna dair onlarca da yazı yazdım...
O
yazılarımda her olayı, kendi tarihi konjonktürü içinde değerlendirmek gerektiği
ilkesinden hiçbir zaman vazgeçmedim ve de geçmeyeceğim...
*
Bu
bağlamda, darbelere karşı olmayı, bir faninin ölüsüne hakaretler yağdırma
seviyesine indirgemeyeceğim...
*
Zira
biliyorum ki, demokrasiyi savunmak, zamana göre değişen bir iş değil, koşullar
ne olursa olsun ilkeli davranmaktır...
Mustafa Tuğrul
Turhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder