30 Kasım 2013 Cumartesi


Aile Boyu...

Artık her şey siyaset malzemesi yapılabiliyor...
Sınır kalmadı...
Eskiden duymadığımız, görmediğimiz sözler, davranışlar şimdilerde siyaset için rahatlıkla kullanılabiliyor...
Eşler, çocuklar, hatta doğmamış torunlar üzerinden siyaset yapılmasında beis görülmüyor...
Sn. Başbakan son zamanlarda bunların örneklerini bolca sergiliyor...
Muharrem ayında,  Alevi ve Caferi yurttaşlara hoş görünmek için doğacak torunun bir adının da Ali olacağını söylüyor...
Bunu siyaseten söylemiyorsa, Alevi ve Caferi yurttaşların arasında neden açıklama gereği duyuyor?
Kime ne torununun adının ne olacağından...
Bugün toplu açılışlar yapmak için gittiği ve adeta başbakan geliyor diye sıkıyönetim ilan edilen Muğla’da, Japon Milli Gününde Kamer Genç’in, eşinin ne sıfatla konuşma yaptığını sormasını gündeme getiriyor...
Meydanlarda anayasal gösteri ve yürüyüş haklarını kullanan kadınlara karşı polisin uyguladığı şiddet apaçık ortadayken, hemen her gün bir kadın namus adına öldürülürken devletin hiçbir önlem alamadığı herkesin malumuyken, Kamer Genç’in eşinin ne sıfatla konuştuğunu sormasını kadına şiddet olarak nitelendiriyor...
“Kadına şiddete son diyenler, kadına el uzatılamaz diyenler, kadına bu noktada söz, laf, hakaret edilemez diyenler eğer bizim parlamentomuzun çatısı altında kalıyor da onların partisi onları muhafaza ediyorsa CHP’den hesap sormak lazım. Lafla kadına siyasi hak verilmez, lafla kadına saygı olmaz.
Ben konuşamıyorum. Eşim olduğu için konuşamıyorum. Ama görüyorum ki milletim konuşuyor. Adını ağzına almak ona taltif olur. O nedenle alamam. Dolayısıyla bunun gereğini benim milletim vakti saati geldiğinde yapar. 4 ay sonra o zihniyete Muğla en büyük dersi vermelidir.” Diyerek, eşiyle ilgili bu konuyu siyasete tahvil ediyor...
Yetmiyor...
Sonra lafı kızlarına getiriyor...
“Ben dertli babayım. Benim de 4 çocuğum hepsi de katsayı engeline hem de başörtü engeline takıldılar. Kızlarım burada üniversite okuyamadı, yurtdışına gönderdim. Orada dünyanın en önemli üniversitelerinde okudular.” Diyor...
Ortada türbanla ilgili hiçbir engel kalmadığı, türban meclise bile girdiği halde hala türban üzerinde siyaset yapmayı sürdürüyor...
Sınır tanımıyor...
Konu siyasetse, her şey mubah oluyor...
Eş, çocuk, torun...
Hiç fark etmiyor...
Bu da siyasetin aile boyu oluyor...

Mustafa Tuğrul Turhan

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder