Analiz:

CHP’nin Yenimahalle Adayı Kim?

CHP’nin İstanbul Büyükşehir adayı belli gibi...

Bu kadar tantanadan sonra Sarıgül’ü aday yapmazlarsa büyük sürpriz olur.
Ve de başka bir adayla seçim kaybedilirse, Sarıgül’e büyük bir koz verilir ki, ortalık karışır.
Yani demem o ki, İstanbul tamam...
Peki, ya Ankara?
Ankara da henüz yaprak kımıldamıyor...
Gerek Büyükşehir, gerekse bazı ilçeler için kendilerini aday adayı ilan edenler var; ama henüz her hangi bir ismin öne çıktığını söylemek mümkün değil.
Ankara’nın birçok ilçesi için ön seçim yapılacağı açıklanırken, CHP’nin seçimi alacağı kesin görünen Çankaya ve kritik konumdaki Yenimahalle ilçeleri için ön seçim yapılmayacağı adayların, Ocak ayı içinde genel merkezce yapılacak eğilim yoklamasıyla belirleneceği bilgisi veriliyor.
Çankaya en çok aday adayının olduğu ilçe, durum oldukça karışık...
Daha önce bu ilçede belediye başkanlığı yapmış olandan tutun, babaları başkanlık yapanların oğullarına kadar kırka yakın aday adayı var...
O nedenle Çankaya için bir tahmin yapmak oldukça güç...
Ama Yenimahalle de durum biraz daha belirgin gibi...
Aday sayısı fazla sayılmaz...
Halen belediye başkanı olan Fethi Yaşar ile birlikte toplam altı aday adayı var.
Herkes kendi çapında var gücüyle çalışıyor.
Toplantılar düzenliyor, TV ve radyo programlarına çıkıyor, projelerini ve kendisini anlatıyor.
Hal böyle olunca, uzaktan bakıldığında aday adayları arasında kıyasıya bir yarış olduğu sanılıyor.
Lakin yakın geçmiş hatırlandığında, bu tablonun zahiri olduğu, aslında Yenimahalle de başkan adayının çok önceden belirlendiği görülebiliyor.
Nasıl mı?
*
Yenimahalle belediyesini yakından takip edenler bilirler, belediye başkanı resmen Fethi Yaşar olsa da kamuoyunda fiili başkanın, Fethi bey’in "oğlum" dediği yardımcısı Şenol Balaban olduğu hep konuşulurdu.
Balaban, her daim diğer başkan yardımcılarından daha aktif ve daha ön plandaydı.
Belediyenin bütün icraatı adeta ondan sorulur, olumlu olumsuz her gelişmede onun adı anılırdı.
İyi de ona, kötü de ona mal edilirdi.
Dolayısıyla, belediye ile şu veya bu şekilde, haklı veya haksız olarak ters düşenlerin hedefinde de başkan dan ziyade Balaban vardı...
Kimilerinin, kendilerine göre belgeyle, kimilerinin ellerinde hiçbir kanıt olmadan ileri sürdüğü yolsuzluk, usulsüzlük iddiaların muhatabı, başka bir deyişle günah keçisi de oydu...
Partinin ilçe teşkilatıyla, belediye yönetimi arasında yaşanan gerginliklerin müsebbibi de o ilan edilmişti...
Bütün bunlar ve İlçe teşkilatının kongrelerinde yaşanan tatsız olaylarla taçlanan gerginlikler, zamanla genel merkeze şikayet olarak yansır oldu.
Ankara İl başkanının istifasında neden olan Çayyolu’ndaki bir imar konusu da dikkatleri Yenimahalle belediyesine çevirdi...
Ve tabii, hedefte yine Balaban vardı.
"Şöyle" yapıyor, "böyle" yapıyordu...
Sonuçta Balaban ve bir kısım arkadaşı belediyedeki görevlerini bırakmadan CHP’den istifa etti.
Bu gelişme, bir kırılma noktasıydı.
*
Bundan sonra mademki, CHP’den istifa ettiler o halde belediyedeki görevlerinden de ayrılmaları gerekir şeklinde yakınmalar gelmeye başladı...
Başkan, Fethi bey de bu tabloya sessiz kalmakla suçlandı...
CHP’li belediye meclisi üyeleri ile arası açıldı...
Artık eleştirilerin odağında sadece Balaban değil, Fethi bey de vardı...
Giderek Yenimahalle belediyesi ile ilgili şikayetler arttı ve sürtüşmeler genel merkezi de rahatsız etmeye başladı...
Göreve yeni gelen il başkanı, önceleri belediye yönetimiyle ve Balaban’ la iyi geçinse de kısa zamanda rüzgar döndü ve zaten CHP den istifa etmiş olan Balaban’la, il yönetimi ve parti genel merkezinin arası açılırken, Fethi bey en güvenilir adamları oldu.
Hacı Bektaş Veli’yi anma törenlerinde genel başkanla, genel başkan yardımcısının arasında oturuyor, hemen her törende genel başkanın en yakınında görünüyordu.
Parti yetkililer, belediyeyi ziyaretlerinde veya bir sebeple belediye konusu açıldığında Fethi Yaşar’a övgüler diziyor, başkanı başarılı ilan edip, yere göğe sığdıramıyordu...
*
Sonuçta, yaşanan gelişmeler üzerine Balaban bu defa da belediye başkan yardımcılığı görevinden bir kez daha istifa ediyor, ama bu defa öncekilerde olduğu gibi başkan istifasını geri çevirmiyor ve işleme koyuyordu.
İşte ikinci kırılma noktası da bu gelişmeydi...
Fethi Yaşar, artık resmi olduğu kadar fiili olarak da belediye başkanıydı...
Belediye ile ilgili iddialar ve olumsuzluklar ile ilgili olarak, birisi günah keçisi ilan edilip feda edilirken, Fethi bey öne çıkarılmıştı.
Adeta, genel merkez başkana, “ bak bize çok eleştiri yansıyor, ilçe yönetiminde de gerginlikler bitmiyor, bu da bizi rahatsız ediyor, seninle bir sorunumuz yok ama yardımcın Balaban’ı sahiplenmekten vazgeç. O zaman ortalık sakinleşir ve yola birlikte devam ederiz.” Demiş, o da bunu yapmış, daha önceleri "biz beraber geldik beraber gideriz" derken, "oğlum" dediği Balaban’ın istifasını işleme koyarak, yolunu ayırmış, genel merkezle tabiri caizse “anlaşmıştı.”
Dışarıdan edinilen intiba buydu.
Bu “anlaşma”, yaklaşan seçimlerde Fethi Yaşar’ın genel merkezce yeniden aday yapılacağının da habercisiydi.
“İyi veya kötü” bir dönem belediye icraatlarına damga vurmuş olan Balaban dışlanmış, buna karşılık mevcut başkansa yerini garantilemişti...
Nitekim Balaban, köşe yazarı olduğu aylık bir dergide yayınlan, “Kırmızı Meşin Koltuk” ve “Büyüklere Masallar” başlıklı iki yazısında, adeta bu tabloyu ortaya koyuyor, deyim yerindeyse, koltuk uğruna “satıldığını", oysa önemli olanın koltuğu doldurmak olduğunu,  “kral” bir babanın, oğlunun kendisinin yerine oynadığı yalanlarına kandığını ve yıllardır süren dostluklarını ve dayanışmayı birkaç düzenbaza kurban ettiğini, evladın ise sükutu hayale uğradığını anlatıyordu.
*
Evet değerli dostlar, geçmişi iyi analiz etmek, doğruyu ve ileriyi görmenin en vazgeçilmez kuralıdır.
İşte geçmiş böyle analiz edildiğinde de, önümüzdeki seçimlerde CHP Yenimahalle adayının kim olacağını tahmin etmek hiç de zor olmasa gerektir...
Ocak ayında yapılacağı söylenen eğilim yoklamasının şekli olduğu da açıktır.
Çünkü eğilim yoklaması hiçbir zaman ön seçim gibi bağlayıcı değildir.
Genel merkezin diğer ilçelerde ön seçim yaparken Yenimahalle ve Çankaya’yı bunların dışında tutması aslında çok şey anlatmaktadır.

Mustafa Tuğrul Turhan