Milletvekili Olmuş...

Mustafa Balbay, hızlı başlamış milletvekilliğine...

Yeminin ardından aynı gün bir de bütçe üzerine konuşma yapmış...
Ama gazetecilik döneminden kalan alışkanlığıyla olsa gerek, sözcüklerle “oynayarak” bütçe “açığı” kavramı yerine Türkiye de “açık” gördüğü başka konuları dile getirmiş...
Birinci açığın, “özgürlük açığı” olduğuna işaret etmiş...
Ancak, özgürlük sanki sadece kendisi gibi milletvekili seçilip de halen cezaevinde bulunan ve sayıları bir elin parmakları kadar bile olmayanların ve meclisin sorunuymuş gibi, “şu anda bugün bu Meclis’teki özgürlük açığının sadece biri giderilmiştir.  Altısı henüz bu Meclis’in kapalı damarları gibi gündemde durmaktadır. Bütün dileğim onların benim yaptığım gibi yeminleri etmeleridir” demiş...
İkinci açığın “hukuk ve adalet açığı” olduğunu söylemiş...
Anayasa mahkemesinin aldığı karar, sınırlı sayıda tutuklu milletvekilini ilgilendirdiği halde, “Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi’nin aldığı son kararın, adalet açığının giderilmesinde önemli bir açığı kapatacağını umuyorum” demiş...
Bir diğer önemli açığın da iç barış olduğuna vurgu yapmış...
Uzun zamandır konuşulan, ulusalcıların, Apo’yu da kapsayacak bir “genel affa” razı edilmeleri için uydurma delillerle hapse atıldıkları senaryosunu hatırlatırcasına, “Hapishane de 4 ay değil 4 yıl 8 ay yatmış biri olarak ‘iç barışa’ varım diyorum” demiş...
Ardından, onca yaşanan ve olup biten ortadayken, “ben hiçbir hükümetin bu ülkeye kötülük yapmak isteyeceğine inanmıyorum” demiş...
Sonra maneviyat ağırlıklı bir yaklaşımla, “deyim yerindeyse ben de 'Yunus Medresesi’nden' mezun oldum, iktidara demek isterim ki bir insanı incittinse bu yaptığın icraat değil” diye eklemiş...
Ve son olarak, dershaneler “kavgasında” tarafını belli edip, “şu anda Türkiye’de 300 bin öğretmen atama beklerken eğitimin bambaşka tarafında tartışılıyor olmasında üzülüyorum” deme gereği duymuş...
Anlaşılan o ki, içerde Yeni CHP’nin politikalarını iyice içine sindirmiş...
Ve artık milletvekili olmuş...
Hadi hayırlısı...

Mustafa Tuğrul Turhan