9 Ocak 2014 Perşembe

Bizimki Gibi Ülke Bulunmaz...

Gündem baş döndürücü bir hızla değişiyor...
Bir bakıyorsunuz,  Baykal, ortalara atılmış...
Ne yaptığını anlamaya çalışıyor ama anlayamıyorsunuz...
Bir bakıyorsunuz, Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu bir şeyler söylüyor...
Yeniden yargılama, yolsuzlukların önüne geçiveriyor...
Partiler geri planda...
Baykal ile Feyzioğlu önde...
Neler olduğunu çözmeye çalışıyorsunuz, kafanız iyice karışıyor...
Eleştiren de var destek verende...
Varsa yoksa yeniden yargılama...
Bir yandan bu konuşulurken öte yandan bir başka dalga yükseliyor...
Birisi daha öne çıkıyor...
Ergenekon savcısı Zekeriya Öz...
Dubai seyahati ile geliyor ortaya...
Yolsuzluk soruşturmasında gözaltına alınan Ali Ağaoğlu seyahat masraflarını ben karşıladım diyor, hiç görülmedik biçimde gerine gerine...
Belli ki, işin içinde iş var...
Artık Ağaoğlu’na, sen böyle açıkla, savcıyı yiyelim gerisi kolay, biz de seni koruruz diyenler mi var bilinmez...
Garip işler yani...
E peki, savcının başkasının parasıyla tatile gitmesi doğruysa ve suçsa, onun masraflarını karşılayanın ki suç değil mi?
Ali Ağaoğlu senin benim tatil paramı neden karşılamıyor da, savcınınkini karşılıyor?
Ne iş?
İşin bu tarafıyla ilgilenilmiyor...
Savcının, başbakan kendisinden özür dilemesi için iki eski yargı mensubunu gönderdi açıklaması da gürültüye gidiyor...
Bunun da üstünde durulmuyor...
Çünkü amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek...
Yakalandı ya Ergenekon savcısı, günah keçisi ilan edin bitsin...
Vurun abalıya gitsin...
Sanki o tek başına yaptıydı Ergenekon “kumpasını”...
Arkası nerede?
Soran da yok ilgilenen de...
Öyleyse muhalefet nerede?
Hadi, Ergenekon, Balyoz orduya “kumpastı” da şike davası kime kumpas?
Yoksa şu, şike var diyen UEFA müfettişi ile başkanı da mı cemaatten...
Haliyle kafası karışıyor insanın...
Ama her işte bir hayır var yine de...
Bakmayın siz muhalefetteki parti genel başkanlarının yolsuzluklardan bahsediyor,  AKP’yi sıkıştırıyor görünmesine, cemaat dershane işine kızıp da yolsuzluk operasyonlarını dürtmese, bu işlerin bu hale geleceği de yoktu ya neyse...
Sokaktaki yurttaş farkında bunun...
Günlük yaşamına döndü bile...
E o da haklı, baktı ki,  işler Arap saçına döndü ve bu işlerden bir sonuç çıkmayacak...
Anladı ki, muhalefet bu fırsatı da yeterince değerlendiremeyecek, lanet olsun deyip, kaderine razı oldu...
Seçime daha üç ay var, daha neler görülür neler unutulur, bilinmez...
Bilinen tek şey var ki, mum yakılıp aransa, demokrasiyle idare edildiğini ve hukuk devleti olduğunu zanneden bizimki gibi bir başka ülke daha bulunmaz...

Mustafa Tuğrul Turhan


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder