Bizimki Gibi Ülke
Bulunmaz...
Gündem
baş döndürücü bir hızla değişiyor...
Bir
bakıyorsunuz, Baykal, ortalara
atılmış...
Ne
yaptığını anlamaya çalışıyor ama anlayamıyorsunuz...
Bir
bakıyorsunuz, Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu bir şeyler söylüyor...
Yeniden
yargılama, yolsuzlukların önüne geçiveriyor...
Partiler
geri planda...
Baykal
ile Feyzioğlu önde...
Neler
olduğunu çözmeye çalışıyorsunuz, kafanız iyice karışıyor...
Eleştiren
de var destek verende...
Varsa
yoksa yeniden yargılama...
Bir
yandan bu konuşulurken öte yandan bir başka dalga yükseliyor...
Birisi
daha öne çıkıyor...
Ergenekon
savcısı Zekeriya Öz...
Dubai
seyahati ile geliyor ortaya...
Yolsuzluk
soruşturmasında gözaltına alınan Ali Ağaoğlu seyahat masraflarını ben
karşıladım diyor, hiç görülmedik biçimde gerine gerine...
Belli
ki, işin içinde iş var...
Artık
Ağaoğlu’na, sen böyle açıkla, savcıyı yiyelim gerisi kolay, biz de seni koruruz
diyenler mi var bilinmez...
Garip
işler yani...
E
peki, savcının başkasının parasıyla tatile gitmesi doğruysa ve suçsa, onun
masraflarını karşılayanın ki suç değil mi?
Ali
Ağaoğlu senin benim tatil paramı neden karşılamıyor da, savcınınkini
karşılıyor?
Ne
iş?
İşin
bu tarafıyla ilgilenilmiyor...
Savcının,
başbakan kendisinden özür dilemesi için iki eski yargı mensubunu gönderdi
açıklaması da gürültüye gidiyor...
Bunun
da üstünde durulmuyor...
Çünkü
amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek...
Yakalandı
ya Ergenekon savcısı, günah keçisi ilan edin bitsin...
Vurun
abalıya gitsin...
Sanki
o tek başına yaptıydı Ergenekon “kumpasını”...
Arkası
nerede?
Soran
da yok ilgilenen de...
Öyleyse
muhalefet nerede?
Hadi,
Ergenekon, Balyoz orduya “kumpastı” da şike davası kime kumpas?
Yoksa
şu, şike var diyen UEFA müfettişi ile başkanı da mı cemaatten...
Haliyle
kafası karışıyor insanın...
Ama
her işte bir hayır var yine de...
Bakmayın
siz muhalefetteki parti genel başkanlarının yolsuzluklardan bahsediyor, AKP’yi sıkıştırıyor görünmesine, cemaat
dershane işine kızıp da yolsuzluk operasyonlarını dürtmese, bu işlerin bu hale
geleceği de yoktu ya neyse...
Sokaktaki
yurttaş farkında bunun...
Günlük
yaşamına döndü bile...
E
o da haklı, baktı ki, işler Arap saçına
döndü ve bu işlerden bir sonuç çıkmayacak...
Anladı
ki, muhalefet bu fırsatı da yeterince değerlendiremeyecek, lanet olsun deyip, kaderine
razı oldu...
Seçime
daha üç ay var, daha neler görülür neler unutulur, bilinmez...
Bilinen
tek şey var ki, mum yakılıp aransa, demokrasiyle idare edildiğini ve hukuk
devleti olduğunu zanneden bizimki gibi bir başka ülke daha bulunmaz...
Mustafa Tuğrul
Turhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder