Herkes Eşit
mi?..
Anayasa
ne diyor?
“Herkes,
dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri
sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.” Diyor...
Peki,
gerçekten böyle mi?
*
Buna
evet diye cevap vermek oldukça zor...
Hatta
imkansız!
Mesela,
Adli Kolluk Yönetmeliğini değil, neyi değiştirirseniz değiştirin, kimileri
hakkında işlem yapılmıyor...
Garibanın
ensesinde boza pişiriliyor...
*
Bir
ceza yargılaması yapılıyor...
Mahkemece
sanıklara çeşitli hapis cezaları veriliyor...
Bazı
sanıklar, hüküm giyseler de tutuklu olarak yattıkları süre göz önünde
bulundurularak, Yargıtay’ca verilecek temyiz
kararına göre hareket edilmek üzere tahliye ediliyor...
Bir
başka ceza yargılamasında hüküm giyen milletvekili olduğu için temyiz
sonuçlanana kadar serbest bırakılıyor...
*
Bir
süre sonra temyiz davaları aleyhlerine neticeleniyor...
Cezaları,
onanıp kesinleşiyor...
Ne
olması lazım?
Cezalarının
kalan kısmını çekmeleri...
Ama
olmuyor...
Yargıtay
kararı üzerinden günler, haftalar geçiyor...
Bırakın
cezaevine dönmeyi, karara karşı söylenmedik laf kalmıyor...
Örnek
mi?
BDP
milletvekili Sebahat Tuncel...
Fenerbahçe
başkanı Aziz Yıldırım...
*
Lafı
uzatmayalım...
Derdimiz
birilerinin cezaevine girmesi değildir...
Mahkeme
kararlarına saygı duyup duymamak ayrı, o kararların bağlayıcı olması da ayrı
iştir...
Uygulamaların
kişiye göre değişmesiyse adaletsizliktir...
*
Bu
ülkede, iki kuruşluk baklava çalan çocuklara altı yıl ceza verilmiştir...
Parasız
eğitim istedikleri için pankart açan öğrencilere on beş yıl, Gezi’ sanığı küçük
çocuğa altı yıl hapis cezası istenmiştir...
Şimdiyse,
öyle anlaşılmaktadır ki, yaklaşan seçimler düşünülerek, bir milletvekilinin ve taraftarı
arkasına alan bir kulüp başkanının cezasının uygulanması mümkün olduğunca
geciktirilmeye çalışılmaktadır...
*
Sonra
da birileri kalkıp, benim bütün vatandaşlarım devletin karşısında eşittir, “birinci
sınıftır” diye ahkam kesmektedir...
Oysa
yargıya güvenin kalmadığı, adaletin olmadığı bir yerde eşitlikten söz edilmesi mümkün
değildir...
Mustafa Tuğrul
Turhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder