Mademki...
Bilirsiniz
insan ilişkilerinde ilk intiba çok önemlidir...
Kuşkusuz
esas ve net kanaat, belli bir süre devam eden ilişkilerden sonra ortaya
konulur, ama ilk intiba olumlu ise bu, ilişkinin iyi gelişmesi için de ciddi
bir kredi sayılır...
İlk
intiba olumsuz ise daha başlangıçta bir ön yargı oluşur ki, onu kırıp ilişkiyi
sağlıklı bir yola sokmak da zorlaşır...
Hemen
hepimiz, ikili ilişkilerimizde bu deneyimi yaşamışızdır...
*
Ben,
ilk intibanın ne denli önemli olduğunu en son bu sabah, bir kez daha yaşadım...
CHP’nin
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Mansur Yavaş’la tanıştım ve kısa süreli
bir sohbetten sonra hakkında olumlu bir kanaat edindim...
Oysa
daha düne kadar, CHP’nin kendi içinden bir aday çıkartmak yerine, partisinden
ihraç edilmiş bir eski MHP’liyi getirip aday yapmasını yanlış buluyor ve bu
değerlendirmeye bağlı olarak Mansur Yavaş’a da soğuk bakıyordum...
Bu
nedenle kendisi hakkındaki ilk intibamın olumlu olmasını önemli bulduğumu da
ifade etmek isterim...
*
Ancak
hemen belirtmeliyim ki, bu durum, CHP’nin kendi dışındaki sola gönül verenleri,
kendisinden güç birliğine omuz vermesini bekleyenleri yok sayarak, aday belirlemesine
yönelttiğim eleştirilerde herhangi bir değişikliğe de neden olmamıştır...
Ve
Mansur Yavaş’ın salt matematiksel bir değerlendirme ile aday yapıldığına dair
görüşüm değişmemiştir...
Eleştirilerim
ve daha önce beyan ettiğim tüm görüş ve tahminlerim bakidir...
Lakin
bunun böyle olması ve CHP’yi eleştiriyor olmam, Mansur Yavaş’ı sempatik bulmama
da engel değildir...
Mademki,
yerel seçimler genel seçimlerden farklı olup, adayın “nasıl biri olduğu” daha ön planda ve daha önemlidir...
Mademki,
“bıçak kemiğe dayanmıştır” ve AKP’nin
adayı Melih Gökçek’in gönderilmesi ilk kez bu kadar imkan dahilinde
görülmektedir...
Mademki,
bu olasılığı CHP’nin adayı Mansur Yavaş’tan başka zorlayacak bir başka aday
görünmemektedir...
Mademki,
merkez sağ ortalarda yoktur...
Mademki,
milli merkez bugüne değin “ne yapılacağı”
konusunda bir açıklama dahi yapmamıştır...
Mademki,
İşçi Partisi bugüne kadar bir aday ilan etmemiştir ve etmesi de zayıf ihtimal görünmektedir.
O
halde, seçimlere kadar bir yanlışının görülüp duyulmaması koşuluyla, Mansur
Yavaş’a oy vermeyeceğim demenin ne demek olduğunu bir kez daha gözden geçirmek,
bir çelişki olmasa gerektir...
Eğer
bu yanlışsa, bunun ayıbı Mansur Yavaş’a oy vermemenin AKP adayına oy vermek olduğunu
bildiği için tamamen vicdani bir sorumlulukla hareket ederek, bir kez daha
emrivakiye boyun eğip, kerhen CHP’ye oy verecek olanların değil, onları bu
açmaz içinde bırakanlara ait olacaktır...
Bu
çok açıktır...
Gerisi
teferruattır...
Mustafa Tuğrul
Turhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder