18 Ocak 2014 Cumartesi

Ya Tutarsa...

Yerinde ve zamanında yapılmayan bir işin, söylenmeyen bir sözün artık hiçbir mana ifade etmeyeceğini anlatmak için taş yerinde ağırdır derler eskiler...
Bazen de geçti Bor’un pazarı sür eşeğini Niğde’ye diyerek anlatırlar bu durumu...
Her iki söz de yılların deneyimleriyle söylenmiştir ve sonuçta aynı kapıya çıkar...
*
Bugün gazetelerde yer alan, Orman ve Su İşleri Bakanı ile çiçeği burnunda Adalet Bakanının sözleri bu ikisine de örnek oluşturuyor...
Orman Bakanı, “eski Genel Kurmay Başkanı İlker başbuğ Afyon’dan hemşehrimdir. Tutuklandığında ilk tepki veren isimlerden biriyim. Hakkındaki iddiaların asılsız olduğunu düşünüyorum. Eğer sahte belgeler üretildiyse, yeni deliller ve yeni tanıklar ortaya çıktıysa, ortaya çıkan yeni durum nedeniyle yeniden yargılama yapılabilmeli.” Diyor...
“Günahsız yere birçok insanın ceza evinde tutulduğunu düşünüyorum. Askeriyede bir seminere çağrılanın, ‘ben gelmiyorum’ deme şansı yoktur. ‘O toplantıya katıldı’ diye bir insanı suçlu ilan etmek darbe planları içinde göstermek son derece yanlıştır.”Diyor...
Hafızamı yokladım, Başbuğ, tutuklandığında ne tepki verdi hatırlamıyor...
Mantığıma vurdum, şimdi söylediklerinin çok geç kalınmış sözler olduğunu, dolayısıyla bir manasının olmadığını söylüyor...
Şarkılara sordum, “daha önceleri nerelerdeydiniz” diyor...
İçimse, birden bire bu “U” dönüşü niye ki diye endişeleniyor...
*
Adalet Bakanı desen, Ormancıdan farksız...
“Balyoz ve Ergenekon hakimleri hakkında yüzlerce şikayeti HSYK üçüncü dairesi reddetti. Son teklif yasalaşırsa, başkan olarak ben yeniden incelerim.” Diyor...
Bak bak...
Hem nalına, hem mıhına vuruyor...
Bir yandan, tabiri caizse şark kurnazlığı yaparak, Anayasaya aykırı olduğunu herkesin bağırdığı HSYK yasası teklifinin kabul edilmesini sağlamak amacıyla olsa gerek, muhalefete“teklifi yasalaştırın ben hakimleri feda ederim” demeye getiriyor...
Diğer yandan da, bütün olan bitenden HSYK ve hakimler sorumluymuş gibi göstermeye çalışıyor...
Hükümet mi?
O sütten çıkmış ak kaşık!
*
Söylemek istedikleri, vermek istedikleri mesaj budur aslında...
Başta başbakanları, bütün bakanlar bunun telaşında...
Bütün uğraşları, işi getirilip “yargı darbesine” bağlamak...
Cemaati günah keçisi yapıp işin içinden sıyrılmak...
Balyoz, Ergenekon torbada ne varsa cemaate yükleyip aradan çekilmek...
Taktik bu...
Tutar mı?
Bilinmez...
Nasrettin Hocaya sormalı...
Göle yoğurt çalan oydu...

Mustafa Tuğrul Turhan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder