Yakışıyor...
Bir
garip ülkede yaşıyoruz vesselam...
Aniden
bir yolsuzluk operasyonu patlıyor...
AKP
çok ciddi sallanıyor, büyük yara alıyor...
Ardı
ardına milletvekilleri istifa ediyor...
Başbakan’ın
danışmanı orduya “kumpas” kurulduğundan söz ediyor...
Bunun
üzerine TSK, suç duyurusunda bulunuyor...
Anayasa
mahkemesi, beklenen kararını verip, CHP milletvekili Mustafa Balbay hakkında
verdiği kararla yolu açtıktan sonra KCK davasından tutuklu BDP’li
milletvekillerinin de haklarının ihlal edildiğine karar veriyor...
BDP’li
vekiller de tahliye oluyor...
Hatay’da
silah dolu bir TIR yakalanıyor...
Bu
TIR hakkında polis ve savcıya görev yaptırılmıyor...
Medya’da
her gün yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili yeni bir belge, yeni bir fotoğraf yayınlıyor...
AKP
iyice sıkışıyor...
*
Muhalefet
ilk kez AKP’yi böylesine çaresiz ve şaşkın yakalamışken ve üstelik mahalli
seçimler çok yaklaşmışken, iki seçimi birleştirelim diyerek AKP’yi iyice
sıkıştırıp kamuoyu nezdinde yıpratmaya çalışacağına, özellikle ana muhalefet, danışıklı
dövüş izlenimi veren gelişmelere imza atıyor...
Bir
kaset operasyonu sonunda CHP genel başkanlığından istifa etmek zorunda kalan ve
şu an sadece milletvekili olan Deniz Baykal birden ortaya çıkıyor...
Muhtemelen
icazet veya talimat almak için önce yeni CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu ile görüşüyor,
ardından meclis başkanı Cemil Çiçekle buluşuyor...
Bu
buluşmanın ardından, hep yaptığı gibi uzun konuşuyor, cumhurbaşkanına görev
düştüğünü söylüyor, ama özünde''Siyasal,
hukuksal bir kilitlenme var. Çatışmanın yumuşayacağına dair bir işaret yok.
Hepimiz bir anahtar arayışını zorunlu görüyoruz'' diyor...
“Hepimiz”
sözcüğüyle kimleri kastettiği tam olarak bilinmiyor...
Lakin
bizzat kendisinin, kilitlenme dediği çatışmanın tarafları sanki AKP ile cemaat
değilmiş de ortada bir devlet krizi varmışçasına durumdan vazife çıkartmak
suretiyle fedakarca ortaya atılıp, bir anahtar bulma görevi üstlendiği anlaşılıyor...
Bu
görev çerçevesinde Cumhurbaşkanıyla da görüşeceği basına yansıyor...
Baykal’ın,
Kılıçdaroğlu ile görüştükten sonra bu görevi ifa ettiği dikkate alınırsa bunu,
bir parti politikası olarak değerlendirmek gerekiyor...
Bu
da, hali hazırda milletvekili olmaktan başka bir sıfatı bulunmadığından, kaset
krizi nedeniyle istifa ederken, hiç gereği yokken Pensilvanya imasıyla Fetullah
Gülen’e selam çakmasını hatırlatıyor ve acaba şimdi de Yeni CHP anlayışı çerçevesinde
Fetullah Hoca’ya iyi dileklerini mi sunmaya çalışıyor sorusunu akla
getiriyor...
*
Aynı
gün, CHP’nin eski parti meclisi üyesi ve şimdi Barolar Birliği Başkanı olan Metin
Feyzioğlu, sürpriz bir şekilde Cumhurbaşkanıyla görüşüyor...
AKP,
cemaat çatışmasıyla gündeme oturan özel görevli mahkemelerin kaldırılarak
verdikleri kararların bozulması, "Ergenekon" ve "Balyoz"
davlarında görev yönünden bozma kararı verilerek tutukluların tahliye edilmesi
ve "adli kolluk teşkilatı" kurulması önerilerinde bulunuyor...
Yarın
da Başbakan ile görüşeceği haberi basında yer alıyor...
*
Bütün
bunlar İlk bakışta, iyi niyetli, özellikle Ergenekon ve Balyoz davasından
mahkum olanlar için olumlu adımlar olarak görünse de madalyonun öteki yüzüne
bakıldığında, AKP hükümetinin içinde bulunduğu krizden çıkmasına olumlu
katkılar yapmak, üç gün önce meşruluğunu yitirdiği tartışılan hükümete ve
başbakan’a tekrar itibar kazanması için yardımcı olmak anlamına geldiğini de
görmek gerekiyor...
Oysa
ne AKP hükümeti, ne de bugüne kadar muhalefetin uyarılarını dikkate bile
almayan Cumhurbaşkanlığı bu iyi niyeti hak ettiğini söylemek mümkün
görünmüyor...
AKP
ile Cemaat arasında yaşanan krize çözüm anahtarı bulmak görevini Yeni CHP’nin
üstlenmesinde eski CHP’lilerin ön planda çıkması aslında şaşırtmıyor...
Çünkü
hem, siyasette hırsın ve daima ön planda olma arzusunun nelere kadir olduğunu
bir kez daha gösteriyor...
Hem
de yeni CHP’ye yakışıyor...
Mustafa Tuğrul
Turhan
Bence Deniz Baykal kaybettiği CHP Genel Başkanlığına dönmek için arenaya çıkmaya karar verdi. Bunun için Erdoğan'ı bir kez daha kurtarmaktan çekinmez. Gandi Kemal de daha bunları öngörecek kadar liderlikte ustalaşmadığı için boynunu ipe gönüllü olarak uzatmakta. Tüm zararı yine sahipsiz ve güzel ülkem çekecek bu gidişle.
YanıtlaSil