19 Ağustos 2014 Salı

İmam ve Cemaat...

CHP kurultayıyla ilgili yazmak, adeta pehlivan tefrikası yazmak gibi...
Yaz yaz bitmez...
*
Genel Başkan Kılıçdaroğlu, daha birkaç gün önce grup başkan vekili Muharrem İnce’nin kurultay çağrısı üzerine yaptığı açıklamada, “Bir arkadaşımızın adaylığını koyması bizim geleneğimizde vardır. Basın toplantısı yapan arkadaşlara söylemiştim. İmzaları toplayın hemen kurultay yapacağım diye. Delegeler ya da genel başkan vasıtasıyla kurultay toplanır. Elbette bir zaman ve takvim olacaktır. Ben hiç bir delegeye bana oy verin diye bir arayış içine girmeyeceğim.” Demesine karşılık, kurultay kararı alındıktan hemen sonra bugün, il başkanlarını Nevşehir’de toplantıya çağırıyor...
*
Toplantıda söz alan, çiçeği burnunda Ankara il başkanı, “Buradan ilkesel bir karar alarak çıkmalıyız. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında olduğumuzu gerekçeleriyle birlikte kamuoyuna, basın açıklaması yoluyla aktarmalıyız.” Diyor...
Ve sonunda o toplantıdan 74 il başkanının Kılıçdaroğlu’na destek kararı çıkıyor...
Bak sen, ilkeye bak!
*
Parti içinde demokrasinin olmayışı, parti mensuplarınca o denli benimsenmiş ve olağan hale gelmiş ki, il başkanları,  kurultay kararı ve gündemi resmen açıklandıktan ve bir parti üyesi olan Muharrem İnce genel başkanlığa aday olduğunu ilan ettikten sonra, kurultayı manipüle edecek, delegeleri etkileyecek açıklamalar yapmakta hiçbir beis görmüyor...
*
Daha kurultayın toplanmasına iki hafta varken, muhtemelen adaylardan birisi olacak olan Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini söylemeyi çok olağan bir davranış olarak görüyor...
*
İşte partinin il başkanları bile demokratlıktan ve demokrasiden bu kadar anlıyor...
Kurultay da ne, genel başkana biat et, oyunun rengini açıkla yerini muhafaza et...
Hadise bu...
Adı da ilkesellik...
*
Peki, o zaman kurultay ne için toplanıyor; o kurultay salonunda oy sandıkları neden kapalı kabinlere konuluyor ve oylar gizli kullanılıyor...
Süs için mi?
*
E tabi, imamla cemaat meselesi...
Genel başkanları, cumhurbaşkanı adayını partisinde kimseyle istişare etmeden “risk alıyorum” diye tek başına açıklarsa,“Ben hiç bir delegeye bana oy verin diye bir arayış içine girmeyeceğim.” Dediği halde, kurultay kararı alındıktan iki gün sonra il başkanlarını toplayıp kendisine destek arayışına girerse, yerlerini muhafaza etmeyi her şeyin üstünde gören il başkanları da böyle yapar...
Böyle saça böyle tarak...
Ve nihayetinde, böyle ana muhalefet partisinin olduğu ülkeye de böyle demokrasi...
Var mı bundan ötesi...
*
Ne demişler; “iğneyi kendine çuvaldızı başkasına”...
AKP’yi bırak, önce kendine bak...

Mustafa Tuğrul Turhan



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder