İmam ve Cemaat...
CHP
kurultayıyla ilgili yazmak, adeta pehlivan tefrikası yazmak gibi...
Yaz
yaz bitmez...
*
Genel
Başkan Kılıçdaroğlu, daha birkaç gün önce grup başkan vekili Muharrem İnce’nin
kurultay çağrısı üzerine yaptığı açıklamada, “Bir arkadaşımızın adaylığını
koyması bizim geleneğimizde vardır. Basın toplantısı yapan arkadaşlara
söylemiştim. İmzaları toplayın hemen kurultay yapacağım diye. Delegeler ya da
genel başkan vasıtasıyla kurultay toplanır. Elbette bir zaman ve takvim
olacaktır. Ben hiç bir delegeye bana oy verin diye bir arayış içine
girmeyeceğim.” Demesine karşılık, kurultay kararı alındıktan hemen sonra bugün,
il başkanlarını Nevşehir’de toplantıya çağırıyor...
*
Toplantıda
söz alan, çiçeği burnunda Ankara il başkanı, “Buradan ilkesel bir karar alarak
çıkmalıyız. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında olduğumuzu
gerekçeleriyle birlikte kamuoyuna, basın açıklaması yoluyla aktarmalıyız.” Diyor...
Ve
sonunda o toplantıdan 74 il başkanının Kılıçdaroğlu’na destek kararı çıkıyor...
Bak
sen, ilkeye bak!
*
Parti
içinde demokrasinin olmayışı, parti mensuplarınca o denli benimsenmiş ve olağan
hale gelmiş ki, il başkanları, kurultay
kararı ve gündemi resmen açıklandıktan ve bir parti üyesi olan Muharrem İnce
genel başkanlığa aday olduğunu ilan ettikten sonra, kurultayı manipüle edecek,
delegeleri etkileyecek açıklamalar yapmakta hiçbir beis görmüyor...
*
Daha
kurultayın toplanmasına iki hafta varken, muhtemelen adaylardan birisi olacak
olan Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini söylemeyi çok olağan bir davranış
olarak görüyor...
*
*
İşte
partinin il başkanları bile demokratlıktan ve demokrasiden bu kadar anlıyor...
Kurultay
da ne, genel başkana biat et, oyunun rengini açıkla yerini muhafaza et...
Hadise
bu...
Adı
da ilkesellik...
*
Peki,
o zaman kurultay ne için toplanıyor; o kurultay salonunda oy sandıkları neden
kapalı kabinlere konuluyor ve oylar gizli kullanılıyor...
Süs
için mi?
*
E
tabi, imamla cemaat meselesi...
Genel
başkanları, cumhurbaşkanı adayını partisinde kimseyle istişare etmeden “risk
alıyorum” diye tek başına açıklarsa,“Ben hiç bir delegeye bana oy verin diye
bir arayış içine girmeyeceğim.” Dediği halde, kurultay kararı alındıktan iki
gün sonra il başkanlarını toplayıp kendisine destek arayışına girerse, yerlerini
muhafaza etmeyi her şeyin üstünde gören il başkanları da böyle yapar...
Böyle
saça böyle tarak...
Ve
nihayetinde, böyle ana muhalefet partisinin olduğu ülkeye de böyle demokrasi...
Var
mı bundan ötesi...
*
Ne
demişler; “iğneyi kendine çuvaldızı başkasına”...
AKP’yi
bırak, önce kendine bak...
Mustafa Tuğrul
Turhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder