26 Ocak 2015 Pazartesi

Pardon!...

Bakanlar kurulu toplantılarından sonra görüşülen konuları basın mensuplarına ballandıra ballandıra anlatan hükümet sözcüsü Bülent Arınç, bu gün yine kameralar karşına geçip içerde konuşulanları aktarmış ve soruları yanıtlamış...
*
Dikkat çeken konulardan birisi, güney doğuda bazı belediyelerin elektrik dağıtım şirketlerine olan borçlarını ödemek istememesi...
İkincisi de “cemaatin” yurt dışında açtığı Türk okullarının akıbetinin ne olacağı meselesi...
*
Arınç, belediyelerin elektrik borçlarını ödememesiyle ilgili olarak, “Toplam 255 milyon lira borç var bölgede DEDAŞ’ın tüm çabalarına rağmen bu borçlar ödenmedi. Bunun üzerine DEDAŞ elektrikleri kesti ve belediyeler bir direnişe başladı. Hoş olmayan görüntüler kamuoyunun gündemine geldi. Diyarbakır’da 87 milyon borçları bulunuyor belediyelerin. Şanlıurfa’da 76 milyon liralık borçlarla ilgili görüşmeler devam etmektedir. Şanlıurfa borçlarını iyi niyetle ödemeyi taahhüt etti. Mardin Belediyesi ile ilgili görüşmeler sürüyor. Mardin ‘borcumuz borçtur ödeyeceğiz’ dediler. Siirt’te borçlar ödendi. Şırnak’ta 25 milyon borç var ama ödeme taahhüdü alındı. DEDAŞ bölgesinde herhangi bir elektrik kesintisi yoktur şu anda hiçbir şey ödemem denirse bu doğru değil yasalar da buna izin vermiyor.” Diyor...
*
Aman efendim, bu sayılan belediyelerin borçları için tasalanmaya ne gerek var...
*
Bakın Şanlıurfa, lütfedip borçlarını iyi niyetle ödemeyi taahhüt emiş; Mardin, borcumuz borçtur ödeyeceğiz demiş, Şırnak’tan ödeme taahhüdü alınmış...
E daha ne olsun...
*
Borçlu belediyeler, alacaklı da elektrik dağıtımını sattığınız özel sektör...
İkisi de yabancı değil, o belediyelere İller Bankasından veya devletin bir başka kaynağından kredi verirsiniz, devlete borçlanıp özelleştirme suretiyle devrettiğiniz elektrik dağıtımın şimdiki özel sahibine borçlarını öderler...
Bu da mı dert?
*
Devletin alacağı mı?
Canım, özel sektör parasını alsın da gerisi Allah kerim; devlet de bir ara alır...
Hem “çözüm sürecindeyiz”, onca taviz verdik, paranın lafı mı olur...  
Devletimiz ne güne duruyor; biz vergilerimizi niye veriyoruz...
Feda olsun (!..)
*
Arınç, yurt dışındaki cemaat okulları için de “ Yurt dışındaki bu okullar Türkiye aleyhine çalışmalar yapıyor mu araştırılması yapılıyor. Şirket ya da dernek şeklinde o ülkede açılan ticari amaçlı okular var. Bunların her birine müdahale etmek hukuki olarak mümkün değil. Yapacağımız çalışma hukuk çerçevesinde olması gerekir. Şirketlerin devralınması ya da satın alınması suretiyle bu okullarda eğitimin devam etmesi olabilir. Yeni kurulacak okulları bir vakıf olarak düşünüyoruz. Gönüllülük esasına göre. Mevcut okulların fiziki ve eğitim olarak desteklenmesi gerekiyor. Bazı okulların devralınması bazı yerlerde de yeni okulların açılması gerektiğini düşünüyoruz.” Diyor...
*
Bu okullar cemaat okulları olmasa ve AKP cemaatle savaş ilan etmese kuşkusuz bakanlar kurulunda böyle bir konu görüşülmezdi...
*
Mesele yırt dışındaki Türk çocuklarının eğitimi veya oralardaki okulların eksiklerinin giderilmesi filan değil elbette; öyle olsa devletin şimdiye kadar çoktan bu işe el atması gerekirdi...
Mesele, bu okulları “cemaatin” elinden almanın yolunu bulmak...
*
Hem cemaati terör örgütü ilan ederek Fethullah Gülen’in iadesini isteyip yurt dışında açtığı okulların Türkiye aleyhine faaliyet yapıp yapmadığını araştıracaksın, hem de bu okulları devralmaktan, satın almaktan söz edeceksin nasıl olacaksa?
*
E peki 2010 yılında YÖK’ün aldığı kararla, yurt dışındaki Türk liselerinden mezun olan öğrencilere, Türkiye’deki istedikleri üniversitenin istedikleri bölümüne sınavsız giriş hakkı verip Anayasa’daki eşitlik prensibini aleni çiğnerken aklınız neredeydi...
*
Ha doğru ya kandırdılar sizi...
Pardon, pardon!..

Mustafa Tuğrul Turhan


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder