Pardon!...
Bakanlar kurulu toplantılarından sonra görüşülen konuları basın
mensuplarına ballandıra ballandıra anlatan hükümet sözcüsü Bülent Arınç, bu gün
yine kameralar karşına geçip içerde konuşulanları aktarmış ve soruları
yanıtlamış...
*
Dikkat
çeken konulardan birisi, güney doğuda bazı belediyelerin elektrik dağıtım
şirketlerine olan borçlarını ödemek istememesi...
İkincisi
de “cemaatin” yurt dışında açtığı Türk okullarının akıbetinin ne olacağı
meselesi...
*
Arınç,
belediyelerin elektrik borçlarını ödememesiyle ilgili olarak, “Toplam 255
milyon lira borç var bölgede DEDAŞ’ın tüm çabalarına rağmen bu borçlar
ödenmedi. Bunun üzerine DEDAŞ elektrikleri kesti ve belediyeler bir direnişe
başladı. Hoş olmayan görüntüler kamuoyunun gündemine geldi. Diyarbakır’da 87
milyon borçları bulunuyor belediyelerin. Şanlıurfa’da 76 milyon liralık
borçlarla ilgili görüşmeler devam etmektedir. Şanlıurfa borçlarını iyi niyetle
ödemeyi taahhüt etti. Mardin Belediyesi ile ilgili görüşmeler sürüyor. Mardin
‘borcumuz borçtur ödeyeceğiz’ dediler. Siirt’te borçlar ödendi. Şırnak’ta 25
milyon borç var ama ödeme taahhüdü alındı. DEDAŞ bölgesinde herhangi bir
elektrik kesintisi yoktur şu anda hiçbir şey ödemem denirse bu doğru değil
yasalar da buna izin vermiyor.” Diyor...
*
Aman
efendim, bu sayılan belediyelerin borçları için tasalanmaya ne gerek var...
*
Bakın
Şanlıurfa, lütfedip borçlarını iyi niyetle ödemeyi taahhüt emiş; Mardin,
borcumuz borçtur ödeyeceğiz demiş, Şırnak’tan ödeme taahhüdü alınmış...
E
daha ne olsun...
*
Borçlu
belediyeler, alacaklı da elektrik dağıtımını sattığınız özel sektör...
İkisi
de yabancı değil, o belediyelere İller Bankasından veya devletin bir başka
kaynağından kredi verirsiniz, devlete borçlanıp özelleştirme suretiyle
devrettiğiniz elektrik dağıtımın şimdiki özel sahibine borçlarını öderler...
Bu
da mı dert?
*
Devletin
alacağı mı?
Canım,
özel sektör parasını alsın da gerisi Allah kerim; devlet de bir ara alır...
Hem
“çözüm sürecindeyiz”, onca taviz verdik, paranın lafı mı olur...
Devletimiz
ne güne duruyor; biz vergilerimizi niye veriyoruz...
Feda
olsun (!..)
*
Arınç,
yurt dışındaki cemaat okulları için de “ Yurt dışındaki bu okullar Türkiye
aleyhine çalışmalar yapıyor mu araştırılması yapılıyor. Şirket ya da dernek
şeklinde o ülkede açılan ticari amaçlı okular var. Bunların her birine müdahale
etmek hukuki olarak mümkün değil. Yapacağımız çalışma hukuk çerçevesinde olması
gerekir. Şirketlerin devralınması ya da satın alınması suretiyle bu okullarda
eğitimin devam etmesi olabilir. Yeni kurulacak okulları bir vakıf olarak
düşünüyoruz. Gönüllülük esasına göre. Mevcut okulların fiziki ve eğitim olarak
desteklenmesi gerekiyor. Bazı okulların devralınması bazı yerlerde de yeni
okulların açılması gerektiğini düşünüyoruz.” Diyor...
*
Bu
okullar cemaat okulları olmasa ve AKP cemaatle savaş ilan etmese kuşkusuz bakanlar
kurulunda böyle bir konu görüşülmezdi...
*
Mesele
yırt dışındaki Türk çocuklarının eğitimi veya oralardaki okulların eksiklerinin
giderilmesi filan değil elbette; öyle olsa devletin şimdiye kadar çoktan bu işe
el atması gerekirdi...
Mesele,
bu okulları “cemaatin” elinden almanın yolunu bulmak...
*
Hem
cemaati terör örgütü ilan ederek Fethullah Gülen’in iadesini isteyip yurt
dışında açtığı okulların Türkiye aleyhine faaliyet yapıp yapmadığını
araştıracaksın, hem de bu okulları devralmaktan, satın almaktan söz edeceksin
nasıl olacaksa?
*
E
peki 2010 yılında YÖK’ün aldığı kararla, yurt dışındaki Türk liselerinden mezun
olan öğrencilere, Türkiye’deki istedikleri üniversitenin istedikleri bölümüne
sınavsız giriş hakkı verip Anayasa’daki eşitlik prensibini aleni çiğnerken
aklınız neredeydi...
*
Ha
doğru ya kandırdılar sizi...
Pardon,
pardon!..
Mustafa Tuğrul
Turhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder