30 Nisan 2015 Perşembe

Cumhurbaşkanı Tarafsız Değilse Seçim Adil Olmaz...

Her gün bir vesile konuşan Sn. Cumhurbaşkanı, bugünkü konuşmasında, “ Bugün Türkiye, arkasında yüzde 52'lik halk desteğine sahip bir Cumhurbaşkanı ile sistem değişikliğine daha önce hiç olmadığı kadar uygun bir iklime sahiptir.” Demiş...
*
Varsa yoksa başkanlık sistemi...
*
Her gittiği yerde 400 vekil istiyor...
*
Türkiye Büyük Milet Meclisi 550 vekilden oluştuğuna göre, Sn Cumhurbaşkanının bu 400 vekili AKP için istediği gün gibi ortada...
*
Bununla kalıyor mu?
*
Hayır!..
*
Her gün muhalefete laf yetiştiriyor...
*
Vay efendim sen misin mazot’u 1500 lira yapacağım diyen, bir cevap ona, sen misin Diyanet İşleri Başkanlığını kaldıracağız diyen bir cevapta ona...
*
Cumhurbaşkanı olduğunu bilmeyen birine sorsanız kim bu diye, AKP genel başkanı der...
*
Yürürlükteki Anayasanın 103. Maddesine göre ettiği tarafsızlık yeminini her gün çiğniyor...
*
Bunu, üstü kapalı, ima yollu, sözleri acaba tarafsızlığa ayıkırı mı ki tereddütü doğuracak şekilde değil hiç sözünü esirgemeden aleni yapıyor...
*
Muhalefet partilerinin seçim beyannamelerine, propaganda çalışmalarına sert sözlerle müdahale ediyor...
*
Seçimlerin adil bir şekilde yapılmasından sorumlu Yüksek Seçim Kurulu ise seyrediyor...
Hatta muhalefet partilerinin, Cumhurbaşkanının tarafsızlık yeminine aykırı hareket edip seçimlerde taraf olduğu yolundaki başvuruları, “298 sayılı yasa, kurula sadece siyasi partiler ve adaylar yönünden inceleme yapma yetkisi veriyor. Cumhurbaşkanının faaliyetlerini inceleme ya da durdurma yetkimiz yok.” Gerekçesiyle reddediyor...
*
Yargıtay ve Danıştay’da üye konumunda olan hukukçulardan oluşan YSK, Cumhurbaşkanının Anayasa’da yazılı görev ve yetkileri arasında, muhalefet partilerine laf yetiştirmek gibi bir görevi olmadığını, her gün muhalefet partilerini eleştirmesinin, “ Cumhurbaşkanının vatana ihanet dışında suçlanamayacağı, diğer görev suçlarından da sorumsuz olduğu şeklinde özetlenebilecek olan “sorumsuzluğu”  kapsamında da değerlendirilemeyeceğini, tersine yaşananların, “sorumsuzluğun” suiistimal edilmesi ve hukuksuzluk olduğunu görmezden, duymazdan geliyor...
*
Tarafsız olmayan bir Cumhurbaşkanının “müdahil” olduğu seçimlerin “adil” bir şekilde ve “düzenle” yapılmasının söz konusu olmayacağı apaçık ortadayken, olan biteni sadece izliyor; sesini çıkarmıyor...
*
Yargıçlardan oluşan ve bir üst yargı kurumu niteliğinde olan Yüksek Seçim Kurulunun bu sessizliği, AKP iktidarında her geçen gün daha da artan yargı başta olmak üzere devletteki çürümeye tüy dikiyor...
*
Ve böylece 7 Haziran seçimlerinin “adil” olmadığı bugünden ilan edilmiş oluyor...


Mustafa Tuğrul Turhan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder