Cumhurbaşkanı
Tarafsız Değilse Seçim Adil Olmaz...
Her
gün bir vesile konuşan Sn. Cumhurbaşkanı, bugünkü konuşmasında, “ Bugün
Türkiye, arkasında yüzde 52'lik halk desteğine sahip bir Cumhurbaşkanı ile
sistem değişikliğine daha önce hiç olmadığı kadar uygun bir iklime sahiptir.”
Demiş...
*
Varsa
yoksa başkanlık sistemi...
*
Her
gittiği yerde 400 vekil istiyor...
*
Türkiye
Büyük Milet Meclisi 550 vekilden oluştuğuna göre, Sn Cumhurbaşkanının bu 400
vekili AKP için istediği gün gibi ortada...
*
Bununla
kalıyor mu?
*
Hayır!..
*
Her
gün muhalefete laf yetiştiriyor...
*
Vay
efendim sen misin mazot’u 1500 lira yapacağım diyen, bir cevap ona, sen misin
Diyanet İşleri Başkanlığını kaldıracağız diyen bir cevapta ona...
*
Cumhurbaşkanı
olduğunu bilmeyen birine sorsanız kim bu diye, AKP genel başkanı der...
*
Yürürlükteki
Anayasanın 103. Maddesine göre ettiği tarafsızlık yeminini her gün çiğniyor...
*
Bunu,
üstü kapalı, ima yollu, sözleri acaba tarafsızlığa ayıkırı mı ki tereddütü doğuracak
şekilde değil hiç sözünü esirgemeden aleni yapıyor...
*
Muhalefet
partilerinin seçim beyannamelerine, propaganda çalışmalarına sert sözlerle
müdahale ediyor...
*
Seçimlerin
adil bir şekilde yapılmasından sorumlu Yüksek Seçim Kurulu ise seyrediyor...
Hatta
muhalefet partilerinin, Cumhurbaşkanının tarafsızlık yeminine aykırı hareket
edip seçimlerde taraf olduğu yolundaki başvuruları, “298 sayılı yasa, kurula
sadece siyasi partiler ve adaylar yönünden inceleme yapma yetkisi veriyor.
Cumhurbaşkanının faaliyetlerini inceleme ya da durdurma yetkimiz yok.”
Gerekçesiyle reddediyor...
*
Yargıtay
ve Danıştay’da üye konumunda olan hukukçulardan oluşan YSK, Cumhurbaşkanının Anayasa’da
yazılı görev ve yetkileri arasında, muhalefet partilerine laf yetiştirmek gibi
bir görevi olmadığını, her gün muhalefet partilerini eleştirmesinin, “
Cumhurbaşkanının vatana ihanet dışında suçlanamayacağı, diğer görev suçlarından
da sorumsuz olduğu şeklinde özetlenebilecek olan “sorumsuzluğu” kapsamında da değerlendirilemeyeceğini,
tersine yaşananların, “sorumsuzluğun” suiistimal edilmesi ve hukuksuzluk olduğunu görmezden,
duymazdan geliyor...
*
Tarafsız
olmayan bir Cumhurbaşkanının “müdahil” olduğu seçimlerin “adil” bir şekilde ve
“düzenle” yapılmasının söz konusu olmayacağı apaçık ortadayken, olan biteni
sadece izliyor; sesini çıkarmıyor...
*
Yargıçlardan
oluşan ve bir üst yargı kurumu niteliğinde olan Yüksek Seçim Kurulunun bu
sessizliği, AKP iktidarında her geçen gün daha da artan yargı başta olmak üzere
devletteki çürümeye tüy dikiyor...
*
Ve
böylece 7 Haziran seçimlerinin “adil” olmadığı bugünden ilan edilmiş oluyor...
Mustafa Tuğrul
Turhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder