7 Haziran
Seçimleri ve Gerçekler...
AKP’nin
üç dönem kuralına takılan eski bakanlarından Binali Yıldırım, AKP dışındaki
partileri değerlendirirken,“Rüzgârı arkasına alan iki parti var. Biri HDP, biri
MHP; MHP zahmetsiz olarak, hiçbir şey yapmadan oyunu arttırıyor.” Demiş...
*
Durun
hemen gardınızı almayın!..
*
Hep
diyorum; kimin söylediğine değil ne söylediğine bakmalı...
*
Çünkü
önemli olan söylenen sözdür; o sözün doğruluk payının ne kadar yüksek
olduğudur...
*
Adam
doğru söylüyor...
*
İster
beğenin, ister beğenmeyin rüzgarı yükselen iki parti var; biri barajı geçme
mücadelesi veren HDP, öteki MHP...
*
HDP,
özellikle eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın Cumhurbaşkanı adayı olduğu dönemde
önemli mesafe kat etmesine güvenerek bu seçimlere bağımsız adaylarla değil
parti olarak giriyor ve ilk kez Kürt partisi değil de sol ve diğer marjinal
kesimlerin de temsilcisi olma iddiasıyla yarışıyor...
*
Bu
çerçevede %10’luk seçim barajını geçme iddiasını taşıyor...
*
Kabul
etsek de etmesek de ilgi odağı olmayı başarıyor...
*
Bu
da etnik Kürt hareketinin yükselmesi anlamına geldiğinden, kimi çevreler tepki
olarak Türk milliyetçiliğine her zamankinden daha fazla itibar ediyor...
*
Hadise
budur!..
*
Bileşik
kaplar misali; bir milliyetçilik yükselince, diğeri de otomatik olarak
yükseliyor...
*
Nedeni
ise çok basit; etki, tepki meselesi...
*
Artık
siz buna “rüzgar” mı dersiniz, başka bir isim mi bulursunuz bilemem; ama bu
seçimin “püf noktası” budur...
*
HDP
ve MHP çekişmesidir...
*
CHP,
Kürt meselesinde, “çözüm sürecini” devam ettireceğini, ancak bunu meclis çatısı
altında yapıp muhatap olarak HDP’yi alacağını ilan etmiş olması nedeniyle, “ulusalcı”
veya “milliyetçi” olarak tanımlanan seçmenin gözünde AKP’den farklı
görülmediğinden, bu partinin seçmeninin önemli bir bölümü, Kürt meselesinde
daha radikal duruş sergileyen MHP ve Vatan Partisine kayıyor...
*
CHP’nin
gerçekçiliği tartışmalı ekonomik vaatleri de bu kaymayı engelleyemiyor...
*
Emeklilere
verilen taahhütlerin getireceği oylar, Kürt meselesindeki muğlak, daha doğrusu
emperyalizmin çizgisinde olan tavır nedeniyle tekrar kaybediliyor...
*
Sonuçta
“el elde, baş başta” kalınıyor...
*
CHP’ye
yakın araştırma şirketlerinin yayımladığı tahminler bile, önceki seçimlere göre
önemli bir oy artışının olmadığını gösteriyor...
*
Peki,
gelelim sadede; bir yanda HDP diğer yanda MHP’nin yükseldiği bir tablo ülke
için iyi bir gelişme midir?
*
Buna
evet demek elbette mümkün değildir...
*
Lakin
istesek de istemesek de fiili durum budur...
*
Hiç
beklenmedik gelişmeler olmazsa, seçimlerde CHP yine umduğunu bulamazken, MHP tahmin
edilenden fazla yükselecek, HDP de muhtemelen barajı geçecektir...
*
Şimdilik
görüntü budur...
*
Bu
tablo da aslında AKP’nin ekmeğine yağ sürmekte olup, gerçekleşmesi halinde
ülkenin kaosa sürükleneceğini düşünen kararsız seçmeni AKP’ye oy vermeye
yönlendirmektedir...
*
Netice
itibariyle, bu gerçeklere rağmen farklı sonuçlar bekleyenlerin, hayal
kırıklığına uğraması kuvvetle muhtemeldir...
Mustafa Tuğrul
Turhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder