PKK Kazandı, HDP
Kaybetti...
Bir
Kürt partisi mevcutken, yöneticilerinin bir kısmı oradan ayrılıp Türkiye
partisi olmak iddiasıyla HDP kurulduğunda, yaratmaya çalışılan imaj, sosyalist
solu ve tüm ezilenleri kucaklayacak, parlamento zemininde mücadele edecek bir
parti olduğuydu...
*
Abdullah
Öcalan, bu imajı güçlendirmek adına İmralı’dan gönderdiği mesajda, Mahir
Çayan’ı işaret ederek, “Ben Mahir Çayan’ın çizgisiyle, onun sempatizanlığıyla
başladım bu mücadeleye. 40 yıldır Mahir’in çizgisinin kavgasını yürütüyorum.
Mahir’in bana verdiği bir emanettir ve ben 40 yıllık süre içerisinde bu emaneti
kavga boyutu ile en iyi şekilde yerine getirmek için uğraştım. Şu anda da bu
emaneti teslim ediyorum.” Demişti...
*
O
tarihlerde, HDP’nin, mevcut Kür partisinden ayrılanlarca kurulduğunu ve Apo’nun
izlediği yolun, hiçbir şekilde Mahir Çayan’ın çizgisiyle ilgisi olmadığını
dikkate alarak, yeni partinin "ölü doğum" olduğunu, önceki Kürt
partilerinden farkının olmayacağını söylemiştik...
*
Sonrasında,
özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimi süreci ve devamında 7 Haziran seçimlerine
gidilirken HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın yapıcı ve olumlu söylemleri
karşısında, HDP’nin gerçekten bir Türkiye partisi olma yolunda yürüdüğünü
görmüş "yanıldığımızı" düşünmüştük...
*
Nitekim
HDP’de 7 Haziran seçimlerinde batıdan ve Türk seçmenden de aldığı oylarla ilk
kez barajı geçmişti...
*
Tam
bu noktada, AKP tarafından başlatılan
“çözüm sürecinin” başkanlık hırsıyla “buzdolabına kaldırılması” üzerine PKK
terörü yeniden tırmanmaya başladığında HDP, beklenen duruşu sergilemeyince,
PKK’nın, HDP’nin yükselmesinden ve güçlenmesinden rahatsızlık duyduğu ve
sürecin akışını değiştirip yeniden inisiyatifi almak için silahlı çatışmayı
başlattığı görüşleri serdedilmişti...
*
HDP
eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın, dünkü Demokratik Toplum Kongresinde yaptığı
konuşmalardan anlaşılıyor ki, aralarındaki inisiyatif mücadelesini PKK
kazanmış, HDP, parlamentonun demokratik zemininde siyasi mücadele vermeyi
değil, Kandil’in güdümüne girmeyi seçmiş durumda...
*
Barajı
geçen HDP kendisine verilen emanet oyların değerini bildiğini ve duyulan güveni
boşa çıkartmayacağını söylemiş olsa da, geldiği nokta itibariyle, kendisinden
önceki Kürt partilerinden farklı kalmamış, güven kaybetmiş, ciddi yara
almıştır...
*
Ve
ne yazık ki, böyle olduğu sürece kaybeden sadece kendisi değil, aynı zamanda
demokrasi ve barış olacaktır...
Mustafa Tuğrul
Turhan