1
MAYIS’I ANLAMAK...
1 Mayıs ile ilgili olarak 40 yıl önceki 1977
katliamına ilişkin anı öykümü paylaşmanın dışında yazı yazmayı ve başka bir
paylaşım yapmayı düşünmüyordum...
Çünkü yıllardır cafcaflı laflar edilerek, İşçi
Sınıfı filan denilse de 1 Mayıs’ın da maalesef içi boşaltıldı; meydanlarda
toplanılmanın ötesinde bir anlamı kalmadı...
Bir arkadaşım, “yarın sendikalar, partiler, sivil
toplum kuruluşları meydanlara çıkacak, kimi insanlar da sosyal medyada bu
kutlamaları paylaşacak, ama geri kalan 364 günde asgari ücret açlık sınırının
altında kalacak, anlamını yitirmiş sahte kutlamalardan bıktım artık” diye
yazınca, yaramı deşti, yazamama vesile oldu...
*
Sahi, bugün meydanlardaki DİSK’in, işçi sınıfının
ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal talepleriyle ilgisi ne kadar, diğer büyük
konfederasyon Türk-İş nerede, İslamcı çizgideki Hak-İş, milliyetçi çizgide ki
işçi sendikaları konferasyonunun işçi haklarından anladığı ne?...
Partiler desen sendikalardan farksız; İslamı
referans alan AKP açık ara birinci parti, CHP işçi sınıfı içinde yok, HDP’nin
önceliği ulusçuluk, MHP desen zaten bitmiş, sol partilerin adı var kendi yok...
*
Türkiye’de sol siyasete paralel yükselen işçi
hareketinin tıpkı o sol siyaset gibi, 1980 darbesinden sonra büyük gerileme
göstererek, gücünü tamamen yitirdiği ve artık büyük ölçüde siyasi iktidar
paralel olarak İslamcı çizgide olduğunu ve bunun nedenlerini yazmaya kalkıp
uzatmayacağım...
Kısaca şunu söyleyeceğim; işçilerin ekonomik ve
siyasal taleplerini canı gönülden dert edinmiş siyasi örgütlenmeler olmadan,
istediğiniz kadar 1 Mayıslar kutlayın, yorulmaktan öteye gitmezsiniz, giderek
enerjiler tükenir, bu gün daha da anlamsız hale gelir...
*
1 Mayıs olunca bayram kutlamaya koşuyor, ama
isçilerin demokratik örgütleri sendikaların, sadece enflasyonun altında kalan
toplu sözleşme rakamları peşinde koştuklarını, sivil toplum kuruluşlarının
faaliyetlerinin, öğrenci okutan, giyim kuşam dağıtan yardım bürosu olmaktan
öteye geçemediğini, özellikle mecliste gurubu bulunan partilerin çoğunluğunun
ekonomik programında özelleştirmenin ön planda olduğunu görmüyor ve
konuşmuyorsak, 1 Mayıs’ı hiç anlamamışız demektir...
Çünkü 1 Mayıs sadece bir bayram değil, işçi
sınıfının uluslararası dayanışması ve sermayeye karşı verdiği çok yönlü
mücadelesinin simgesidir...
--0--
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder