1 Mayıs 2017 Pazartesi




SİGARANIN DUMANI...

Kapalı mekanlarda sigara yasağı, lafta kalmış bir yasa hükmü oldu kısa sürede; nedeni, sigara içenlerin içmeyenlerden daha çok olması ve denetimlerin yetersiz kalması...
Mekanlar, güya sigara içlen içilmeyen bölümler oluşturdular, ama göstermelik; her derde deva olan cam balkon modeliyle mekanın içinde veya bahçesinde bir bölüm oluşturup, sigara içmeyenleri bu alana hapsettiler adeta...

Sigara içenlere ayrılan yer ise o mekanın en çok tercih edilen kısmı...

Ki, iki alanı ayıran bölme portatif cam balkon olduğu veya iki bölüm arasında mutlaka bir geçiş kapısı bulunduğu için, duman ve koku sigara içmeyenleri rahatsız edip etkilemeye devam ediyor...
Kısacası, sigara içmiyorsan mekanlarda ikinci sınıf vatandaşsın, gelmesen daha iyi olur yani...

Zaten belli bir saatten sonra, mekanların sigara içilmemesi gereken bölümlerinde bile sigara serbest...

Evet evet olur mu demeyin, bu tecrübeyle sabit...
*
Bir defasında birçok semte göre daha medeni sayılan Ümitköy’de bulunan bir balık restoranına gittik arkadaşlarımla, ben sigara içmediğim için aramızdaki sigara içenler, “sen rahatsız olursun biz arada bir dışarı çıkar içer geliriz” dediler ve sigara içilmediği söylenen cam bölmeyle ayrılmış bölüme oturduk. Cezamız baştan kesilmişti; burası mutfağa yakın olduğu için bütün yanık yağ ve balık kokusu bu bölümdeydi. Yandaki bölüme servis yapmak için garsonlar tarafından ikide bir açılan kapıdan ve camların arasından gelen sigara dumanı ve kokusu da cabasıydı. Neyse dedim problem adam olmayayım, kimsenin keyfini kaçırmayayım. Oturduk muhabbete geçtik. Sigara içilen bölüm zınga zınk dolu, bizim bölümde boş birkaç masa var. İlerleyen saatlerde arkamızdaki masaya dört kişi geldi ve adamın birisi oturur oturmaz sigarayı yaktı. Anlaşılan o ki, sigara içilen bölümde masa kalmamış, işletmeci, adamları sigara içilmeyen bölüme almakta besi görmemişti. Zira her gelene hangi bölümü tercih edeceği soruluyordu. Müthiş canım sıkıldı. Garsonu çağırıp ikaz ettim, sigara içilmemesini sağlamasını istedim. Gidip sigara içeni ikaz bile etmedi. Adamlardan birisi daha sigara yakınca, garsonu çağırıp mekanın sahibi veya müdürü kimse çağırmasını istedim. Bir süre sonra gelen işletmeciye, buraya sigara içilmez bölüm olduğu için oturduğumuzu, nitekim o bölümün duvarında asılı afişte de bunun söylendiğini ve içilmesi halinde para cezası uygulanacağının belirtildiğini söyleyerek, sigara içilmemesini temin etmesini, polisi arayarak tatsızlık çıkartmak istemediğimi ifade ettim. Adam ne dese beğenirsiniz, “efendim siz de içebilirsiniz bizim için bir sakıncası yok.” İyi mi?

Sonunda ne mi oldu, sigarayı söndürttüm, ama pis bakışların da hedefi oldum...
*
Bu iş maalesef bu durumda, sigara yasağının uygulanmasını istediğinizde başınız her an belaya girebilir...

Sanıyorum ki, içinde bulunulan bu fiili durum nedeniyle sigara içmeyenler artık mekanlara pek de gitmiyor; şahsen ben böyle yapıyorum...

*
Kapalı alanlarda sigara içilmesi yasağının, işlerlik kazanması için Sağlık Bakanının aşağıda linkini verdiğim dünkü açıklaması umut verici görünüyor...

Bakan, Yeşilay ile birlikte uygulamaya koyacakları ve herkesin kolayca telefonuna indirebileceği “yeşil Dedektör” uygulamasıyla, bir tuşa basılarak, sigara içilmeyen alanda sigara içirilmesini yetkililere ihbar edilebileceğini söylüyor...

Yani bir yerden sonra yurttaşların bu işe sahip çıkmaları gerekiyor, aksi halde sigara dumanından kurtulmak mümkün görünmüyor. Aslına bakılırsa başından beri böyleydi zaten. Umulur ki bundan sonra yurttaşlar, hedef olmaktan korkmadan bu yeşil dedektör uygulamasını yapsınlar...

*
Bunları yazarken birilerinin, AKP’nin ve de özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çok önem verdiği sigara yasağı uygulamasına sahip çıkmamı yadırgayacağını biliyorum. Olsun ben hiçbir olaya afedersiniz at gözlüğüyle bakmadığım gibi, bu işi bir siyaset malzemesi olarak da görmüyorum...

Bunu da nereden çıkardın demeyin; sırf Cumhurbaşkanını sevmediği için AKP’ye karşı olduğu için bu yasağı delmekten büyük zevk alanlar olduğunu biliyorum...
*
Biraz uzattım ama bir anımı daha aktararak bitirmek istiyorum...

Bakanlıkta müfettişken, Atatürk Barajı inşa halindeydi, bazı sorunların soruşturulması ile ilgili olarak Urfa’nın Bozova ilçesi yakınında bulunan baraj şantiyesi gittim. DSİ lojmanlarıyla, sosyal tesisleriyle şantiyeyi büyük bir kasabaya çevirmişti adeta.  Yemekhane ve lokal gibi alanlarda kimsenin sigara içmediği dikkatimi çekti. Zamanın şantiye müdürü, Hacettepe Üniversitesi  önceki rektörü Murat Tuncer’in babası, rahmetli İsfendiyar Tuncer’e bunun nedenini sorduğumda, sigara ile ciddi mücadele verdiğini ve kapalı alanlarda bu nedenle içilmediğini söyledi. Ve sigaranın sadece içeni değil, onunla aynı ortamda olanları da etkilediğini, çekilen duman içenin içinde kalsa bana ne, ama dışarı üflediğinde o dumanı ben de soluyorum bu olmaz dedi...
*
Bunu hiç unutmadım; çünkü çok güzel ve kısa bir anlatımdı...

Evet, sigara dumanı içenin içinde kalsa bana ne kime ne, ama dışarıya üfleniyor ve yanındaki herkes o dumanı soluyor. Bu nedenle de içmeyenleri de çok yakından ilgilendiriyor...
Özet budur!...
*
Öyleyse, son dönemde özellikle AVM girişlerindeki açık alanlarda bile “dumansız hava sahası” yaratmaya çaba gösterilirken, kapalı alanlara sigara içilmesine asla müsaade edilmemesi için herkes elinden gelen desteği vermelidir...

Buna başta sigara içenler ve mekan sahipleri saygı göstermeli, kimsenin kimseyi şikayet etmesine gerek kalmamalıdır...
Zira sağlık her şeyden önemlidir...

                                                                --0--

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder